Kurtulmuş, resmi ziyaret kapsamındaki Kuzey Makedonya’da, TRT Haber ve Anadolu Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Ziyareti sırasında Balkanlar’da birçok iz bıraktıklarını vurgulayan Kurtulmuş, “Balkanlara her geldiğimizde bir kez daha görüyoruz ki burada çok sayıda ayak izimiz var. Balkan halklarının tamamı bizim ailemizin bir ferdi, dostumuz, arkadaşlarımız. Ortak kültürel, tarihi bağların çok canlı şekilde devam ettiğini görüyoruz. Burada yapılan her bir faaliyetin aslında Türkiye ile Balkan halkları arasında var olan köprüyü daha da sağlamlaştırdığını, işbirliğini artırdığını görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, Balkan ülkeleri arasında güven ve istikrara öncelik verdiklerini belirtti. “Yugoslavya’nın çözülmesinden sonraki süreçte çok sayıda acılar çekmiş, büyük iç çatışmaların içine girmiş, hatta katliamlarla soykırımlarla karşılaşmış Balkan halklarının artık el ele, kol kola çok daha güçlü bir geleceğe doğru yürümesi lazım. Bölgesel bir aktör olan Türkiye, Balkan halklarının tamamına dost ve kardeşçe yaklaşmaktadır.” dedi. Özellikle Kuzey Makedonya’daki Makedonlar, Arnavutlar, Türkler ve Boşnaklarla özel ve yakın ilişkileri olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Sanki Üsküp’te dolaşırken Bursa’da ve Manisa’da dolaşmış gibisiniz.” diye ekledi. Bu durumun, ortak bir geçmişten gelen sevgi ve dostluğu gösterdiğine de vurgu yaptı.
Kuzey Makedonya’daki 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı programına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Kurtulmuş, Türkçe’nin gelecek nesillere güçlü bir şekilde aktarılması gerektiğini, dilin aynı zamanda dostluk ve kardeşlik iklimini de temsil ettiğini ifade etti. Balkan tarihine de değinen Kurtulmuş, “Pax Ottomana” olarak bilinen Osmanlı barış düzeninin, çeşitli etnik ve dini farklılıklara sahip insanların birbirine düşman olmaksızın bir arada yaşamasına imkân tanıdığını belirtti. Balkanlar’da barış ve dostluk atmosferinin her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bölgedeki mevcut durumu ele aldı.
“KARAR DA YETKİ DE TBMM’DEDİR”
Yeni anayasa çalışmaları hakkında bilgi veren Kurtulmuş, göreve geldikten sonra bu konuda çalışmalara başladıklarını hatırlattı. TBMM’nin tarihi sorumlulukları arasında yeni bir anayasa yapmanın da bulunduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, Türkiye’nin ihtiyaçlarına ve milletin taleplerine yanıt verecek yeni anayasayı hazırlarken fikir birliği sağlanması gerektiğini söyledi. İlk tur görüşmelerin yapıldığını hatırlatan Kurtulmuş, ve hiç bir siyasi partinin “Biz yokuz.” demediğini vurgulayarak müzakerelerin devam etmesi temennisinde bulundu.
Kurtulmuş, siyasi partilerin seçim beyannameleri ve parti programlarında “yeni anayasa” veya “güçlü anayasa değişikliği” taleplerinin yer aldığını belirtti. Görüşmeler sonunda Türkiye’nin ihtiyacı olan özgürlükçü, demokrat, kapsayıcı ve güçler ayrılığı prensibini esas alan bir anayasanın ortaya çıkmasını umduğunu kaydetti. “Anayasa çok kere değişti ama hala 1961 Anayasası’nın, 1982 Anayasası’nın ruhu mevcut. Artık bu ruhtan kurtulmalıyız.” diyen Kurtulmuş, bu sürecin TBMM’de açık ve şeffaf bir şekilde yürütülmesinin önemine dikkat çekti. Her siyasi partinin teklifini ortaya koymasını isteyen Kurtulmuş, umudunun 2025 yılının Ekim ayında yasalaşma sürecinin başlaması olduğunu ifade etti.