İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, yüksek güvenlikli bir psikiyatri kliniğinde tedavi gören ve ardından tutuklanan özel bir banka şube müdürü olan Hatice Ö’nün ifadeleri dikkat çekti. Hatice Ö, müşterilerin birikimlerini kullanarak ve daha sonra iade etmek için kullandığını ancak yaşadığı aile işlerindeki başarısızlıkların kurbanı olduğunu öne sürdü. Aile borçlarını kapatmaya çalıştığını ancak döviz ve altın alım-satımında yaşanan dalgalanmalar nedeniyle sorunlar yaşadığını ifade etti.
Hatice Ö, müşterilerin birikimlerini kullandığını kabul ederken, son dönemde faizlere yönelmeleri sebebiyle ödeme sıkıntısı yaşadığını belirtti. Ayrıca hesap cüzdanları üzerinde sahte işlemler yaparak müşterilerini yanılttığını itiraf etti. Ayrıca obezite ve estetik ameliyatlar için büyük miktarlarda para harcadığını da ifadesinde dile getirdi. Kendisine yardımcı olduğunu ileri sürdüğü Karşıyaka’daki döviz bürosu sahibi S.Ç’nin suçsuz olduğunu iddia etti ve onunla iş birliği yaptığını açıkladı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı operasyonda Hatice Ö. ve döviz bürosu sahibi S.Ç. “nitelikli dolandırıcılık” ve “zimmet” suçlamalarıyla soruşturma altına alındı. Müşterilere yaptığı vaatlerle yaklaşık 300 milyon lira dolandırdığı iddia edilen Hatice Ö’nün, aşırı ilaç kullanımı sonucu hastaneye başvurması üzerine yakalanması ise dikkat çekici bir detay olarak karşımıza çıkıyor.
Batan bankanın şube müdürü olarak görev yapan Hatice Ö’nün, müşterilerinden aldığı birikimleri farklı yollarla kullandığını itiraf ettiği ifadesi, olayı daha da karmaşık hale getiriyor. Döviz ve altın kurundaki dalgalanmaların da etkisiyle yaşadığı sıkıntıları anlatan Hatice Ö, işlediği suçları açıkça dile getirirken, iş birliği yaptığını iddia ettiği S.Ç’nin masum olduğunu ileri sürmesi ise dikkat çekici bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Sonuç olarak, İzmir’de yaşanan bu dolandırıcılık olayı, bankacılık sektöründe ciddi bir yaraya sebep olmuş ve soruşturma devam etmektedir.
