Sokak hayvanlarına yönelik olası itlaf düzenlemesine karşı artan tepkilere, Tarihçi Murat Bardakçı tarafından dikkat çeken bir uyarı geldi. Osmanlı döneminde köpeklerin zehirlenmesinin ardından yaşanan olaylara atıfta bulunan Bardakçı, halk arasında köpek öldürmenin ve padişahı tahttan indirmenin uğursuzluk getirdiğine dair inançların doğrulandığını belirtti. İkinci Mahmud’un sokak köpeklerini zehirletmesinden sonra Navarin felaketi ve büyük kıtlığın meydana geldiğini hatırlattı. Ardından yaşanan olaylarla bağlantılı olarak Suphi Bey ve Cemil Paşa’nın Hayırsızada’daki işlerinden bahsederek, başka felaketlerin izlediğini vurguladı. Bazı ülkelerin sokak köpeklerini öldürmek veya kısırlaştırmak yerine üremelerini farklı yöntemlerle kontrol altına aldığını ve bu konunun üzerinde düşünülmesi gerektiğini belirtti.
Bardakçı’nın sözlerini hatırlatan Fatih Portakal, tartışmanın önemine vurgu yaparak, öldürme eyleminin muhtemel olduğunu ve bu konuda yeterli mücadelenin yapılamayacağını söyledi. Önceden belirlenmiş olan sonucun hayvanlara nasıl bir kaderin beklediğini gösterdiğini ifade etti. Portakal, Bardakçı’nın Osmanlı dönemine ait sözlerini hatırlatarak, köpeklerin öldürülmesi ve padişahın tahttan indirilmesinin uğursuzluk getirdiği inancının unutulmaması gerektiğini belirtti.
Bu uyarılarla birlikte sokak hayvanlarının korunması ve kontrol altına alınması konusunda farklı yaklaşımların düşünülmesi gerektiği ön plana çıktı. Bardakçı ve Portakal’ın vurguladığı gibi, geçmişte yaşanan olaylarla gelecekteki kararlar arasında bağlantılar kurularak, sokak hayvanlarının hakları ve yaşamlarının korunması için daha insani ve etkili çözümler bulunması gerektiği üzerinde duruldu. Bu noktada toplumun duyarlılığının artırılması ve hayvanların korunması için üstlenilecek sorumlulukların önemi vurgulandı.