Başıboş köpeklerin artan sayısı ve oluşturdukları sorunlar nedeniyle yeni bir kanun Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu kanun gereği belediyeler, başıboş köpekleri toplamaya ve barınaklara yerleştirmeye yetkili hale geldi. Ancak, bu durum bazı köpek savunucuları tarafından tepkiyle karşılandı. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda, belediye ekiplerinin köpekleri toplamalarına karşı direnme çağrıları yapıldı.
Ünlü oyuncu Güliz Gündüz, sosyal medya hesabından yapmış olduğu bir paylaşımda, köpek toplama ekiplerine direnmek üzere mahalle grupları oluşturulması için çağrı yaptı. Bu çağrıya destek veren insanlar, köpeklerin toplanmaması için birlikte hareket etmeye kararlıydı. Ancak, emekli Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Demir, bu tür bir direnmenin yasalara aykırı olduğunu ve cezai yaptırımı olabileceğini vurguladı.
Demir, başıboş köpeklerin toplanmasını engellemek için belediye ekiplerine direnmek suçunu işleyen kişilerin TCK’nın 265. maddesi gereğince 3 yıla kadar hapis cezası alabileceğini belirtti. Bu nedenle, mahalle grupları oluşturarak köpeklerin toplanmasını engellemeye çalışmanın yasal sonuçları olabileceği uyarısında bulundu. Çünkü, belediye ekipleri kanun gereği başıboş köpekleri toplamaya yetkilendirilmişti ve bu görevlerini yerine getirmek için gereken her türlü önlemi almaya hakkı vardı.
Başsavcı Demir’in uyarısı, köpek savunucularının bir çıkmazla karşı karşıya kaldığını gösteriyor. Bir yandan, köpeklerin toplanarak barınaklara yerleştirilmesine karşı çıkıyorlar ve direnme çağrıları yapıyorlar. Diğer yandan ise, yasaların bu tür bir direnişe izin vermediği ve ciddi cezaları bulunduğu gerçeğiyle karşı karşıyalar. Bu durum, köpek savunucularını ve belediyeleri karşı karşıya getiren bir çatışma potansiyeli taşıyordu.
Sonuç olarak, başıboş köpek sorunuyla ilgili olan her iki tarafın da hassasiyetini anlamak ve haklarını korumak önemliydi. Ancak, bu hakları korurken yasaların da saygı gösterilmesi gerekiyordu. Her iki tarafın da birlikte çalışarak ortak çözümler bulmaları ve köpeklerin refahını en üst düzeye çıkarmaları gerekiyordu. Bu şekilde, köpeklerin barınaklarda güvenli ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri sağlanabilir ve toplumda birlikte yaşamanın önündeki engeller aşılabilirdi.
