Adalet Bakanlığı bütçesinin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gerçekleştirilen görüşmeler sırasında basının engellenmesi olayı, tartışmalara yol açtı. Komisyon Başkanı olan Adalet Bakanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) üyesi Mehmet Muş, basının salonun orta kısmına girmesinin yasak olduğunu belirtti. Bu durum, toplantı sırasında yalnızca Türk Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ve bazı ajansların kameramanlarının alana girmesine izin verildiği anlamına geliyordu.
Bu gelişmeye tepki gösteren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Veli Ağbaba, basının engellenmesini eleştirerek bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Olayın ardından, CHP’li Mahmut Tanal, toplantıda bulunan diğer milletvekillerine hitaben “Adalet Bakanlığı’na operasyon mu çekiyorsunuz?” şeklinde bir soru yöneltti. Bu soru, mevcut durumu sorgularken ayrıca basın özgürlüğü tartışmalarını da gündeme getirmiş oldu. Başkan Muş ise, bu duruma karşılık olarak “Elinde bir tane cep telefonu olan kayıt yapıyor. Her muhabir kameraman olursa burası yönetilemez,” diyerek gösterilen sansürü ve kısıtlamayı savunmaya çalıştı.
Gerginliğin arttığı anlarda, AKP milletvekilleri ile CHP milletvekilleri arasında sert tartışmalar yaşandı. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) üyesi Baki Ersoy’un, “Sus lan, kafanı gözünü kırarım,” diyerek bağırması, ortamı daha da gerdi ve böylece, toplantıya yaklaşık 10 dakika ara verilmesine neden oldu. Bu durum, hem siyasi partiler arasındaki tansiyonu artırdı hem de basının üzerindeki kısıtlamalar konusunda tartışmaları daha da derinleştirdi.
Aranın ardından, CHP’li Veli Ağbaba, gazetecilerin yanına gelerek, “Yasak kalktı” diyerek basının tekrar salona girmesine izin verildiğini duyurdu. Bu olay, basın mensuplarının çalışmaları açısından bir rahatlama sağlasa da, siyasi tartışmaların ve çatışmaların devam edeceğinin sinyalini verdi. Tüm bu gelişmeler, basın özgürlüğü ve milletvekilleri arasındaki etkileşimler hakkında kamuoyunun dikkatini çekti.
Bu olay, sadece Adalet Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri içinde değil, genel anlamda Türkiye’deki basın özgürlüğü ve siyaset ilişkisi açısından önemli bir tartışma konusu haline geldi. Basının rolü, halkın bilgi edinme hakkı ve demokratik denetim mekanizmalarının sağlanması için hayati bir önem taşımaktadır. Toplantıdaki gerilim, siyasi partilerin basına yaklaşımını ve bu konudaki farklılıklarını bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.