İzmir’in Bayraklı Belediyesi’nde, DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası ile Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle bir grev başlatıldı. Sendika üyeleri, TİS görüşmeleri sonucunda elde edilemeyen anlaşmadan ötürü, belediye binasının bahçesinde bir araya gelerek protesto eylemi düzenledi. İşçiler, belediye binasına “Bu iş yerinde grev var” yazılı bir pankart astılar ve sloganlar atarak grevlerini duyurdular.
DİSK Genel İş İzmir 6 Nolu Şube Başkanı Değer Yıldız, gazetecilere yaptığı açıklamada, uzun süredir devam eden TİS görüşmelerinin sonuç vermediğini ve bu durumun neticesinde greve başladıklarını açıkladı. Yıldız, Bayraklı Belediyesi’nin önerdiği maaşın A grubunda yüzde 20 vergi diliminde 42 bin 8 lira olduğunu belirtti. Ayrıca, sosyal haklarla birlikte bu ücreti önerdiklerini ifade eden Yıldız, bu rakamların tabanda en düşük değer olduklarını belirtti. “Görüşmeler devam ediyor. Daha önce bizim sözleşmemiz, çevre belediyelerin en iyilerinden biriydi. Biz, sözleşmemizin 2 yıl önceki konumuna tekrar ulaşmasını istiyoruz. Şu anda o konuma uzak bir mesafedeyiz. Oraya gelinceye kadar da grev kararımızı sürdürmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Yıldız, grevin sendika üyesi yaklaşık 1400 işçiyi kapsadığını belirtti. Beş aydır TİS görüşmeleri sürdürdüklerini kaydeden Yıldız, Bayraklı halkının çöplerin birikmesine sebep olanın DİSK Genel İş Sendikası veya Bayraklı Belediyesi işçileri olmadığını vurguladı. “Bu saatten itibaren bu şehirde mahrum kalacakları her hizmetin sorumlusu, başta Sosyal Demokrat İşverenler Sendikası (SODEM-SEN) ve Bayraklı Belediye Başkanı’nın kendisidir. Artık bu işin muhatabı ve sorumlusu biz değiliz.” ifadeleriyle grevin arka planını açıkladı.
Açıklamanın ardından grevdeki işçiler, belediye binasının bahçesinde halay çekerek eylemlerini sürdürdüler. Tüm bu gelişmeler, Bayraklı Belediyesi çalışanlarının haklarını arama konusundaki kararlılıklarını bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle, yaşanan grev süreci, yerel yönetimle sendika arasındaki müzakerelerin ciddiyetini ve gerekliliğini ortaya koydu.
Bu tür eylemler, işçilerin haklarını koruma ve iyileştirme çabalarının bir parçası olarak görülüyor. Grev, işçilerin çalışma koşullarını, ücretlerini ve sosyal haklarını iyileştirmek amacıyla gösterdikleri mücadelenin önemli bir unsuru haline geldi. İşçilerin taleplerinin karşılanması gerektiği, toplum geniş bir kesim tarafından daha fazla dikkat çekiliyor ve destek buluyor.
