BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Cumhuriyet’in ‘kimsesizlerin kimsesi’ olduğunu vurgulayan Destici, evlatların katillerine uzanılması durumunda Cumhuriyet’in bu vasfını kaybedeceğini belirtti. Aynı zamanda PKK tarafından iki dönem milletvekili yapılmış bir kişinin yaptığı açıklamaları eleştiren Destici, Kürt ve Türk halkının yüzyıllardır kardeşçe yaşadığını ifade etti.
Esenyurt’un sözde belediye başkanının PKK/KCK ile ilişkisi sebebiyle gözaltına alındığına dair haberler üzerine konuşan Destici, CHP’nin İstanbul’da terör örgütüyle ilişkili birisini belediye başkanı yaparak milletin gözünde itibarının zedelendiğini ifade etti. Ayrıca ‘Kürt sorunu’ kavramının CHP tarafından gündeme getirilerek dayatılmaya çalışıldığını, bu konunun demokratik bir sorun mu yoksa statü sorunu mu olduğunu netleştirmek gerektiğini savundu.
Terör konusunda da açıklamalarda bulunan Destici, geçmişteki hataların tekrarlanmaması gerektiğini belirterek Türkiye’nin birlik ve beraberliğine vurgu yaptı. ‘Kürt sorunu’ yerine net bir şekilde ‘terör sorunu’ olduğunu ve bu sorunun emperyalizmin desteklediği terör örgütü vesilesiyle ortaya çıktığını dile getirdi. Özellikle PKK’nın Türkiye’ye verdiği zararları ve hedeflerini açıklayan Destici, devletin teröre asla ve kata hayat hakkı tanımaması gerektiğini belirtti.
Asgari ücret zammı ve infaz düzenlemesi konularına da değinen Destici, cezaların artırılması ve bazı suçlara idam cezasının geri getirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca 2025 yılı bütçesiyle ilgili olarak terörle mücadeleye ayrılan kaynakların, ekonomik kayıpların ve terör örgütlerine yapılan desteklerin Meclis tarafından değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Mustafa Destici’nin basın toplantısında yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin terörle mücadele stratejisi, birlik ve beraberlik vurgusu, asgari ücret zammı ve terörle mücadele için ayrılan bütçe gibi önemli konuları kapsamaktadır. Destici, Cumhuriyet’in ‘kimsesizlerin kimsesi’ olduğunu hatırlatırken, terör sorununa karşı kararlı bir duruş sergilenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ayrıca ‘Kürt sorunu’ ve ‘terör sorunu’ arasındaki farkı açık bir şekilde ortaya koymuş ve devletin terör örgütlerine karşı sıfır tolerans politikasını savunmuştur.