Basın ve müzik dünyasının duayen isimlerinden Bektaş Türk, İzmir Kültür Sanat Fabrikası’nda “Gazetecilik ve Müzikle Yoğrulmuş Bir Ömür” isimli bir söyleşi gerçekleştirdi. Bu etkinlik, katılımcılara Türk’ün uzun kariyeri boyunca karşılaştığı anekdotları ve müzik dünyasındaki tecrübelerini paylaşma fırsatı sundu.
İZMİR (İGFA) – Etkinlikte, Bektaş Türk, Milliyet gazetesi ve Hey Dergisi yıllarından günümüze kadar olan süreçte yaşadığı olayları katılımcılarla paylaştı. Türk, “Raks Müzik ve Karma Müzik’in çıkardığı Şebnem Ferah, Göksel, Sinan Erkoç, Fatih Erkoç, Ahmet Kaya, Pınar Aylin, Çelik, Bendeniz, Ahcanım Ahmet gibi sanatçılara ilk yapımlarında destek oldum,” diyerek döneminde birçok sanatçının kariyerlerinde ne denli önemli bir rol oynadığını da vurguladı.
Söyleşi esnasında Türk, anılarından birini paylaşarak dikkat çekici bir olayı anlattı. “Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde müzik bölümümde Aspendos’ta sahne alan Emel Sayın konseri yoğun ilgi görmüş ve trafik felç olmuştu,” diye başlayan Türk, o tarihte insanlar konser alanına ulaşmakta zorluk çektiğini ifade etti. Bu noktada Emel Sayın’nın durumu öğrendiğinde aracından indiğini ve konser alanına yalın ayak yürüyerek ulaştığını belirtti. “Güç te olsa sahneye çıkabildi ve nefis bir konser verdi. Çıplak ayakla sahne aldığı bu durum Milliyet gazetesinin ön sayfasında yer aldı,” diyerek anısını tamamladı.
Bektaş Türk’ün anlattığı bu hikaye, sanat dünyasında yaşanan zorlukları ve sanatçının azmini gözler önüne seriyor. İzmir Kültür Sanat Fabrikası’ndaki etkinlikte, sanatın ve gazeteciliğin birleşiminden doğan bu tür anıların paylaşıldığı bir platform yaratılması, katılımcılara ilham verdi. Bektaş Türk’ün birçok sanatçı ile olan geçmişinin derinliği, dinleyicilerin duygusal bir bağ kurmasına olanak tanıdı.
Söyleşi boyunca Türk, sadece anılar paylaşmakla kalmadı, aynı zamanda medya ve müziğin evrimi üzerine de düşüncelerini dile getirdi. “Müzik, toplumun aynasıdır” diyen Türk, zamanla değişen müzik anlayışının toplumsal dinamiklerle nasıl paralel gittiğini örneklerle açıkladı. “Her dönemin kendine özgü bir dili ve sesi vardır. Bu bağlamda müziğin, dinleyicilerle kurduğu ilişki çok önemlidir,” dedi.
Ayrıca Türk, İzmir’in sanat yaşamına katkıda bulunan diğer isimlerden de bahsetti. “Sanatçıların desteklenmesi ve yeni yeteneklerin keşfedilmesi gerekiyor,” diyerek genç sanatçılara verdiği önemi vurguladı. Bu söyleşi, sanatı ve gazeteciliği harmanlayarak geçmişten günümüze birçok önemli noktaya ışık tuttu.
Bunun yanı sıra, Bektaş Türk, söyleşide katılımcılardan gelen soruları da yanıtlayarak etkileşimi artırdı. İzleyicilerin soru sorması, Türk’ün tecrübelerini daha da derinlemesine irdelemeleri için bir fırsat sundu. “Sadece müzik değil, sanatın her dalında yaşanan zorluklar, başarının ardındaki hikayeleri anlamak adına önemlidir,” diyerek sanatın çok yönlülüğünü ortaya koydu.
Sonuç