Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Belediyeleri silkeleyin” ifadesi üzerine, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından CHP’li Adana, Ankara, İstanbul, İzmir ve Mersin Büyükşehir Belediyeleri ile Şişli Belediyesi’nin mevduat ve şirket hesaplarına bloke konulması kararlaştırıldı. Bu durum, belediyelerin SGK prim borçlarıyla ilgili bir bağlamda gerçekleşti ve yerel yönetimlerin mali durumunu birebir etkiledi. Bu karar, belediyelerin hizmetlerini olumsuz yönde etkileyebilir ve kamuoyunda geniş yankı buldu.
Kararın hemen ardından, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, konuya yönelik sert eleştirilerde bulundu. Her iki başkan da, uygulanan blokenin haksız ve yersiz olduğunu belirtirken, hükümetin yerel yönetimlere karşı olan tavrının değişmesini talep ettiler. Bu tartışmalar, belediyeciliğin nasıl yönetildiği ve yerel yöneticilerin sorumluluklarını içeriyor.
Bu çerçevede, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, İBB ve ABB’yi eleştirerek, mevcut durumu çözmekten ziyade polemiklere odaklandıklarını dile getirdi. Katıldığı TV100 programında Abla edindiği bu tartışmaların, belediyelerin gerçek sorunlarının üzerini kapattığını savundu. Altay, 2019 yılından itibaren yerel yöneticilerin daha çok politik meselelerle ilgilenmeye başladığını ve bu durumun bürokratları da etkileyerek, belediyecilik hizmetlerinin aksadığını belirtti.
Altay’a göre, borçların ödenmesi meselesinin asıl sebebi, belediyelerin kendi içindeki tartışmalardan kaynaklanıyor. Faiz oranlarının yükselmesinin, borçları daha da katmerli hale getirdiğini ifade eden Altay, bunun belirli bir haksız rekabet yaratabileceğine vurgu yaptı. “Eğer bir belediye ‘Benim hizmetlerime engel olunuyor’ gibi bir yaklaşım benimserse, bu yanlıştır” şeklindeki sözleriyle, kamuya ait borçların ödenmesi gerektiğini belirtti. Burada, yerel yönetimlerin büyük bir sorumluluk taşıdığı ve bu sorumlulukları yerine getirmekle mükellef oldukları mesajını verdi.
Altay, ayrıca merkezi hükümetten belediyelere yapılan mali katkıları da kıyasladı. Örneğin, Konya Büyükşehir Belediyesi’ne düşen kişi başına gelir 1.000 TL iken, İstanbul için bu rakam 1.500 TL, Ankara için 1.400 TL ve İzmir için ise 1.600 TL olarak ifade edildi. Bu verilerle birlikte, Altay, bu farklılıkların sonuçlarını sorguladığını belirtti. Yerel yöneticilerin daha çok kendi şehirleriyle, hizmetleriyle ve vaatleriyle ilgilenmeleri gerektiğini savunarak, bu tür polemiklere kapılmamalarını önerdi.
Sonuç olarak, Uğur İbrahim Altay, borç ödeme sorununu çözmek adına belediyelerin bir an önce sorunlarını halletmelerinin gerekliliğine vurgu yaparak, bu vesileyle kamuoyuna dikkat edilmesi gereken konuların olduğunu belirtti. Yerel yönetimlerin, kendi sorumlulukları çerçevesinde hareket etmesinin, hizmet kalitesini artıracağını ve halk üzerindeki etkilerini olumlu yönde değiştirebileceğini dile getirdi.