Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren bir Cumhurbaşkanı Kararı ile, belediyelere bağlı şirketlerin vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) borçları için ilgili mahalli idare payından kesinti yapılması mümkün hale geldi. Bu karar, Türkiye’de bazı tartışmalara yol açarken, özellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyelere yönelik bir hamle olarak değerlendirildi. Dolayısıyla, kamuda bu durumun mali ilişkileri etkilemesi bekleniyor.
Sözcü TV muhabiri Altan Sancar, bu durumu değerlendirerek, yapılan düzenlemenin, CHP’li belediyelere baskıların daha da artacağının sinyallerini verdiğini belirtti. “Bugün atılan adım sıradan bir adım değil” diyen Sancar, konu hakkında daha fazla detaya da değindi. Sancar, böyle bir düzenlemenin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) üzerinden geçirilerek yasalaşması gerektiğini vurguladı ve mevcut durumun bu sürece aykırı olduğunu ifade etti.
Mevcut düzenlemenin, belediyelerin iştirak şirketlerinin borçlarını da kapsadığına dikkat çeken Sancar, bu durumun belediyelerdekiler için yeni şirketler kurmanın anlamını sorgulattığını belirtti. Sancar, “Kısıtlanan şey sadece belediyelerin mali güçleri değil. Bu doğrudan doğruya hizmet alımını etkilemeye başlayacak” diyerek konu üzerinde durmaya devam etti. Böylece AK Parti’nin bu adımla, belediyelerin sahip olduğu şirketlerin borçlarından da sorumlu tutulmaları ve gelirlerinden kesinti yapılması anlamına geldiğini savundu. Ayrıca, bu düzenlemeyle birlikte, yapılandırma başvurularının da geçerlilik kazanmadığını ifade etti.
RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANDI
İlgili Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu karara göre, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların bağlı kuruluşlarının sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları tüzel kişiliklerin (şirketlerin) vergi ve SGK borçları için mahalli idare payından kesinti yapılması mümkün. Bu şekilde, tüzel kişilikler içerisinde il özel idareleri ve belediyeler ile bağlantılı kuruluşlar da yer alıyor.
Kararın uygulanmasıyla birlikte “tüzel kişilik” tanımına da yeni bir ekleme yapıldı. Artık bu tanım, sadece il özel idareleri ve belediyelerle sınırlı kalmayıp, onların bağlı kuruluşlarını da kapsayacak şekilde genişletildi. Dolayısıyla, bu tüzel kişiliklerin vergi ve SGK borçları için mahalli idare payından kesintiler yapılması bir gereklilik haline geldi.
Karar ayrıca, daha önce mahalli idareler ile bunların bağlı kuruluşlarının vergi ve SGK borçlarının “İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun” çerçevesinde genel bütçe vergi gelirlerinden aldıkları paylardan alınabileceğini de belirtmekteydi. Fakat bu yeni gelişmeyle mevcut düzenleyici çerçeve içerisinde idarelere ait şirketlerin borçlarının kapsam dışında bırakıldığı da göz önüne serildi. Bu durum, yerel yönetimler üzerinde ek bir yükümlülük ve sorumluluk getirmeye devam edecek gibi görünüyor.
