“`html
ALİ MACİT-SÖZCÜ
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın Balıkesir’in Edremit ilçesindeki yazlığında, jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındığı bilgisi kamuoyuna yansıdı. Beşiktaş’ın yönetimindeki Rıza Akpolat hakkında, “suç örgütüne üye olma”, “ihaleye fesat karıştırma” ve “haksız mal edinme” gibi ciddi suçlamalarla gözaltı kararı çıkarıldığı ifade edildi. Bu durum, özellikle yerel siyasette önemli yankılar yaratmaya başladı.
“MUHTEMELEN ORADAKİ BİR İŞ İLE İLGİLİ GÖZALTINA ALINDI”
Rüşvet operasyonu çerçevesinde gözaltına alınan isimlerden bir diğeri ise İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş’ın kardeşi Ahmet Aktaş olarak belirlendi. SÖZCÜ muhabirinin içeriğine göre, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş ile iletişime geçildi ve durum hakkında ifadelerine başvuruldu. Aktaş, kardeşinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesinde uzun süredir, yaklaşık 20 yıl boyunca görev yaptığını aktardı. Sabah saatlerinde gözaltına alındığını öğrendiklerini söyleyen Aktaş, olayın detaylarına dair şu şekilde bilgi verdi: “Muhtemelen orada bir iş ile ilgili gözaltına alındı. Ancak şu anda soruşturmanın gizli sürmesi nedeniyle elimizde kesin bir bilgi yok. Kardeşim de olsa, eğer yanlış bir şey yapmışsa gerekenin yapılması ve bu işin araştırılması gerektiğine inanıyorum.”
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, açıklamalarına devam ederken, gözaltına alınan kardeşinin Beşiktaş Belediyesi’ne bağlı BELTAŞ’ta yönetim kurulu üyesi olduğunu da belirtti. BELTAŞ, kafe işletmeciliği, kültürel etkinlikler, sanat galerileri kurma ve işletme, organizasyon ve catering hizmetleri yanı sıra reklam panoları işletmeciliği ve otopark işletmeciliği gibi birçok alanda faaliyet gösteren bir kuruluş olarak dikkat çekmektedir.
Belediye başkanının gözaltına alınması ve Bakan Yardımcısının akrabasının da operasyona dahil edilmesi,yla ilgili tartışmalar yerel basın ve sosyal medyada hızla yayılmaya başlamıştır. Bu gelişmeler, yerel yönetimlerdeki yönetim anlayışlarının ve şeffaflık düzeyinin sorgulanmasına yol açmakta; birçok vatandaş, kamu görevlilerinin yolsuzluk bağlamında hesap vermeye ne denli hazır olduğunu tartışmaya açmaktadır.
Türkiye’de çeşitli dönemlerde benzer olaylar yaşanmış ve siyasi ortamda yolsuzluk iddiaları sıklıkla gündeme gelmiştir. Bu durumu etkileyen bir diğer unsur ise sokaktaki vatandaşın, özellikle yerel yönetimlerdeki uygulamalara olan güveninin yeniden sorgulanmasıdır. Uzun zamandır gündemde olan bu konu, mevcut siyasi yapı altında ciddi bir değişim yaratabilir.
Dahası, Rıza Akpolat’ın durumu, özellikle yerel seçimlerin yaklaşması ile birlikte siyaseti nasıl etkileyeceği yönünde de birçok spekülasyona yol açmaktadır. Başta Beşiktaş olmak üzere tüm Türkiye’de, yerel yöneticilerin şeffaflığı ve hesap verilebilirliği ile ilgili taleplerin artışı muhtemel görünüyor.
Aynı zamanda, bu durumun ardından diğer belediye başkanları ve kamu görevlileri üzerine de bir baskı oluşturacağı ve benzeri yolsuzluk iddiaları ile suçlamaların ortaya çıkabileceği yönünde endişeler gündemi meşgul etmiştir. Dolayısıyla, Rıza Akpolat ve Ahmet Aktaş’ın gözaltına alınması, sadece iki şahışla sınırlı kalmayıp, bir sistemin sorgulanmasına ve reform taleplerinin yeniden alevlenmesine neden olabilir.
Sonuç itibarıyla