Kaza, 18 Ekim 2023 tarihinde Beşiktaş 4. Levent mevkisi, Konaklar Mahallesi’nde saat 11.30 sıralarında gerçekleşti. Edinilen bilgilere göre, 500T Tuzla-Cevizlibağ hattında hizmet veren İETT otobüsünün sürücüsü Kemal B. (61), minibüsten inerek durağa yönelen Lütfiye Koyunoğlu’na çarptı. Bu trajik olay sonucunda otobüsün altında kalan Lütfiye Koyunoğlu, feci bir şekilde hayatını kaybetti. Olaydan sonra gözaltına alınan otobüs şoförü Kemal B., “taksirle öldürme” suçlamasıyla adliyeye sevk edildi.
Hayatını kaybeden Lütfiye Koyunoğlu için, Sarıyer’deki Tarabya Merkez Camisi’nde bir cenaze töreni düzenlendi. Törene, acılı baba Rıza Koyunoğlu, eski eşi, kızı ve çok sayıda akraba ve dost katıldı. Cenazede duygusal anlar yaşandı; acılı kızı tabutuna sarılarak “Anne” diye feryat ederken, baba Rıza Koyunoğlu ise gözyaşlarına hakim olamadı. Lütfiye Koyunoğlu, ikindi namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Yeni Ayazağa Mezarlığı’na defnedildi.
Rıza Koyunoğlu, kamera karşısında gözyaşları içinde, “Bak ses burada. Kızım burada yatıyor. Dünyaya ibret olsun, Türkiye’ye ibret olsun. İnsanoğlu hayatı bu kadar işte, bu kadar ucuz. Kızım burada yatıyor” diyerek büyük bir acı duyduğunu ifade etti. Bu sözleri hem törene katılanlar hem de izleyenler üzerinde derin bir etki yarattı.
Olayla ilgili olarak konuşan bir esnaf, kazanın yaşandığı anı anlattı. “Kadının biri büfenin önünde çığlık atıyordu. Merak ettim, neden çığlık atıyor diye baktım. Yerdeki bayana otobüsün vurduğunu gördüm. Yanına gittim, baktım kadının kafası paramparça olmuş. Ambulans çağırdılar ama o sırada kadın ölmüştü” ifadeleriyle, olayın korkunçluğunu gözler önüne serdi. Bu kasvetli olayın ardından polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.
Bu olay, yalnızca bir kaza olarak kalmayıp, aynı zamanda toplumu sarsan, kaybedilen bir hayat ve yaşanan acılarla susacak bir ses yaratmıştır. İnsanların dikkatli olmaları ve trafik kurallarına uymaları gerektiği bilinci, bu tür trajik olayların önüne geçmek açısından oldukça önemlidir. Ayrıca, kurbanın ailesine ve sevenlerine duyulan acı, toplumun bu tür kazalar karşısında duyduğu kaygıyı bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Geride kalanların içinde bırakılan dert ve gözyaşları, gelecekte yaşanabilecek benzer olaylar için alarm çanları çalmaktadır. Her bireyin yaşamı, başkaları için ne kadar kıymetli ve önemliyse, trafik güvenliği ve kurallara riayet de o kadar mühimdir. Bu tür olayların önüne geçilmesi için toplumda farkındalığın artırılması, hem yetkililere hem de bireylere düşen bir sorumluluktur.
