Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) önünde 2025 bütçe görüşmelerinin sürdüğü süreçte, DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu), KESK (Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu), TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) ve TTB (Türk Tabipleri Birliği) üyeleri bir araya geldi. “Halk İçin Bütçe, Demokratik Türkiye” sloganıyla gerçekleştirilmek istenen basın açıklaması, polis tarafından gerçekleştirilen biber gazlı müdahale ile engellendi.
BASIN AÇIKLAMASI BİBER GAZLI MÜDAHALEYLE ENGELLENDİ
Sendikaların öncülüğünde düzenlenen ‘Geçinemiyoruz’ eylemleri, bugün Ankara’da bir yenisi ile devam etti. Eylemde yer alan işçi ve emekliler, meclise yürümek istediklerinde polis müdahaleleriyle karşılaştı. Bu durumda, emeklilerin basın açıklaması yapmalarına da izin verilmedi. Hükûmetin bütçe politikalarını eleştiren gruba müdahale eden güvenlik güçleri, emeklilerin meclisin arka yolundan meclis önüne ulaşmasına da engel oldu.
Olgunlar Sokak’ta gerçekleşen bu olay sırasında, eylemcilere biber gazı kullanılarak müdahale edildi. Yaşanan bu gelişmeler, üyelerin tepkisini çekerken, sendikaların temsilcileri durumu protesto etti. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin temsilcileri, beraberlerinde getirdikleri pankartlarla toplumun önemli kesimlerinin yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekmek amacıyla Sakarya Caddesi’ne geçerek burada açıklama yapmaya başladı.
Sakarya Caddesi’nde yaptıkları açıklamada, gözaltına alınan arkadaşlarının derhal serbest bırakılmasını talep eden sendikalar, hükümetin bütçesinin halkın ihtiyaçlarını karşılamadığını ve sosyal adalet sağlamadığını vurguladılar. Bu tür eylemler, toplumun büyük kesimlerinin ekonomik zorluklar yaşadığını ve bu zorlukların üstesinden gelinmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Sendikaların temsilcileri, hükümetin ekonomik politikalarını eleştirerek, halkın yaşam standartlarını yükseltmesi gerektiğini ifade ettiler.
Sonuç olarak, TBMM önünde gerçekleşen bu eylem, sendikaların ve toplumun değişik kesimlerinin hak arayışlarının bir örneği oldu. Ekonomik sıkıntılar ve adalet talepleri, bu tür eylemler aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaşmaktadır. Hükümetin bu eylemlere verdiği tepki ve gerçekleştirilen müdahaleler ise, toplumsal huzursuzluğu artıran bir etken olarak gözler önüne serilmektedir. Gerçekleştirilen bu eylem, sadece bir basın açıklaması olmanın ötesinde, halkın yaşadığı sıkıntıların dile getirilmesi açısından kritik bir öneme sahip olmuştur.
