15 Aralık Pazar günü saat 22.20’de, İstanbul’un Esentepe Mahallesi’nde dikkat çekici bir olay meydana geldi. Çırçır Metro İstasyonu’ndan Vezneciler yönüne giden İETT otobüsünün şoförü Tuncay Budak, Yıldıztabya Esentepe-Şehit Osman Bodur durağında yolcu alımını gerçekleştirdi. Otobüsü hareket ettirmeden önce, başka bir otomobil sürücüsü, aracını durdurarak otobüs şoförüne el hareketiyle durmasını söyledi. Bu durum, otobüs şoförü Tuncay Budak’ı durdurmaya ikna etti ve otobüsün ön kapısını açtı.
Fakat, burada iki sürücü arasında ‘yol verme’ meselesi yüzünden bir tartışma başladı. Tartışma büyüyünce, otomobil sürücüsü otobüsten inerek içeri girdi ve Budak ile konuşmaya devam etti. Bu gergin anlarda, sürücü aracında bulunan bıçağı aldı ve yeniden otobüse bindi. Ardından, elindeki bıçağı otobüs şoförüne doğru savurarak tehdit etmeye başladı. Olayın tanıkları olan yolcular, bu durum karşısında büyük bir panik yaşadı. Bu sırada, otobüste bulunan bir kadın yolcu, aralarında çocukların da bulunduğunu hatırlatarak olayın daha fazla tırmanmaması için çaba gösterdi.
Yaşanan bu gerginlik bitmemişti; otobüs şoförünün tehditler unsurunu içeren bu durum karşısında, olayın içindeki bir yolcu polise haber vermek için 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aramak istedi. Fakat otomobil sürücüsü, bu yolcuyu da tehdit ederek, telefon görüşmesini engellemeye çalıştı. Bu çirkin tartışma ve tehditler, güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde otobüs şoförü ile diğer sürücünün tartışma anları ve elindeki bıçağının şoföre doğru savruluş anı kaydedildi.
Olay sonunda, otobüs şoförü Tuncay Budak, bu korkutucu durumu polise bildirerek bıçaklı sürücüden şikayetçi oldu. Tabii, yaşanan bu tür olayların toplumsal duyarlılık açısından önemli sonuçları olabilir. Elde edilen kamera görüntüleri, hem adli süreçte delil olarak kullanılacak hem de İstanbul’daki ulaşım güvenliği konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getirecektir.
İstanbul için bu tür olaylar, şehirdeki ulaşım düzenini etkileyebilecek ve yolcuların güvenliğini sorgulatacak türden. Toplu taşımanın yoğun olduğu saatlerde meydana gelen bu saldırılar, bu alanda daha fazla güvenlik önlemi alınması gerektiğini de açıkça göstermektedir. Sürekli kalabalık olan otobüslerde yaşanan bu tür gerginlikler, hem sürücülerin hem de yolcuların kaygı düzeyini artırırken, bu durumun daha da artmaması için toplumsal bir farkındalığın oluşturulması elzemdir.