Bolu Dağı’ndaki karların erimesi ve kış aylarındaki yoğun yağışlar nedeniyle ocak ayında baraj gölü yüzde 100 doluluk oranına ulaştı. Ancak, yaz aylarının sıcak geçmesiyle su seviyesi temmuz ayında yüzde 68’e kadar düştü. Çiftçilerin sulama ihtiyaçlarının artmasıyla ağustos ayında su seviyesi yüzde 35’e geriledi, eylül ayında ise yüzde 30’un altına indi. Şu anda gölde, şehrin dört aylık içme suyu ihtiyacını karşılayacak kadar su bulunuyor.
Su seviyesindeki azalma nedeniyle gölde yarım ada şeklinde alanlar oluşmaya başladı. Bununla birlikte, kıyı şeridinde amatör balıkçıların balık tutmaya devam ettiği gözlemlendi. Gölden su alınmasının durdurulmasıyla birlikte, su seviyesindeki düşüşün de yavaşlaması bekleniyor. Göl çevresindeki tarım arazilerinin sulanması için göl suyunun kullanılmasının azaltılması üzerine çalışmalar yapılması planlanıyor.
Baraj gölündeki su seviyesinin düşmesi, bölgedeki ekosistemi de olumsuz etkiliyor. Yaban hayatı için önemli bir alan olan göl, su seviyesinin düşmesiyle kuş türlerinin göç rotalarında değişikliklere neden olabilir. Ayrıca, bölgedeki bitki örtüsü de su seviyesindeki azalmadan olumsuz etkilenebilir.
Öte yandan, baraj gölünde su seviyesinin yeterli seviyede tutulamaması halinde, Bolu’nun içme suyu sorunu da ortaya çıkabilir. Şehir sakinlerinin içme suyu ihtiyacını karşılamak için alternatif kaynakları değerlendirmesi gerekebilir. Bölgede yaşayanlar ve yetkililer, su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi ve korunması için birlikte çalışmalıdır.
Sonuç olarak, Abant’taki baraj gölündeki su seviyesinin önemli bir azalma gösterdiği ve şehrin içme suyu ihtiyacını karşılayacak kadar suyun kaldığı belirtiliyor. Bölgedeki ekosistemi korumak ve su kaynaklarını sürdürülebilir şekilde yönetmek için önlemlerin bir an önce alınması gerekmektedir.