Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Kasım 2024 tarihi itibarıyla merkezi yönetim borç stoku ve Hazine alacaklarıyla ilgili önemli verileri kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre, merkezi yönetim borç stoku, Kasım ayı sonu itibarıyla 9.004,6 milyar TL olarak kaydedildi. Bu rakam, bir önceki ayda kaydedilen 8,80 trilyon TL seviyesinden belirgin bir artış gösteriyor.
Merkezi yönetim borç stokunun yapısına bakıldığında, borçların önemli bir kısmının döviz cinsinden olduğu görülmektedir. Hazine’nin açıkladığı verilere göre, borç stokunun 3.896,0 milyar TL’si Türk Lirası cinsinden, 5.108,6 milyar TL’si ise döviz cinsi borçlardan oluşmaktadır. Bu, döviz cinsi borçların toplam borç stokundaki payının önemli ölçüde yüksek olduğunu göstermektedir. Özellikle döviz kurundaki dalgalanmaların, borç yönetimi üzerinde etkili olabileceği dikkate alındığında, bu durum ekonomi açısından önemli bir risk faktörü olarak öne çıkıyor.
Hazine alacak stoku da Kasım ayı itibarıyla 27,6 milyar TL olarak belirlendi. Ekim ayı sonunda bu rakam 28,1 milyar TL seviyesindeydi. Yani, Hazine alacaklarında bir miktar azalma söz konusu olmuştur. Hazine alacakları arasında en yüksek payı ise 10,4 milyar TL ile mahalli idareler oluşturmaktadır. Bu durum, yerel yönetimlerin Hazine’ye olan borçlarının önemli bir kısmını oluşturduğunu göstermektedir.
Kasım ayında, Hazine alacaklarından toplam 4,6 milyar TL tahsilat gerçekleştirildi. Bu tahsilat, alacakların bir kısmının ödenmiş olduğunu, ancak geri kalan borçların ödenmesi sürecinin devam ettiğini gösteriyor. Tahsilat miktarının artması, Hazine’nin mali denetimini güçlendirmesi açısından da bir fırsat sunmaktadır. Ancak, alacakların ödenemeyen kısmı, Hazine’nin finansal durumunu olumsuz etkileyebilecek bir başka faktördür.
Bunun yanı sıra, merkezi yönetimin borç stoku ve alacaklarıyla ilgili verilerin düzenli olarak takip edilmesi, ekonomik stabilite açısından kritik öneme sahiptir. Özellikle döviz cinsinden olan borç miktarının yüksekliği, uluslararası piyasalardaki değişimler karşısında Hazine’nin riskinin arttığını da göstermektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bu verileri dikkatle analiz etmesi, gerekli önlemleri alması ve borç yönetimini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, Hazine’nin borç ve alacak stoku ile ilgili mevcut durum, gelecekte izlenecek mali politikalar açısından önemli ipuçları sunmaktadır. Hem borçların döviz cinsinden yüksek payı hem de alacakların tahsilat süreci, ekonomik yönetimin nasıl seyrettiğine dair önemli göstergelere işaret etmektedir. Tüm bu verilerin bir arada değerlendirilmesi, Türkiye’nin mali istikrarı için kritik öneme sahiptir.