İzmir’de meydana gelen bir olay, aile içindeki çatışmaların ne denli ciddi sonuçlar doğurabileceğini gözler önüne serdi. Fatma Alpaslan, eşi Şiyar Alpaslan ile yaşadığı geçimsizlik nedeniyle boşanma kararı aldığını ve bu karar sonrası iki çocuğunu yanına alarak Burdur’a gittiğini açıkladı. Bu durum, Şiyar Alpaslan’ın tepkisini çekti. 18 Kasım 2023 tarihinde, Şiyar Alpaslan, eşini görüntülü arayarak çocuklarının boğazına bıçak dayayıp tehdit ettiği anları kaydetti.
Fatma Alpaslan, bu tehditler üzerine derhal emniyete başvurarak şikayette bulundu. Olayın ciddiyeti, polis ekiplerini hızla harekete geçirdi ve Şiyar Alpaslan, İzmir’in Karabağlar ilçesinde gözaltına alındı. İki çocuk, devlet korumasına alınarak güvenli bir yere yerleştirildi. Şiyar Alpaslan ise, işlemleri tamamlandıktan sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Çocuklar, yapılan incelemelerin ardından anneleri Fatma Alpaslan’a teslim edildi.
Yaşanan olay sonrasında başlatılan soruşturma hızla tamamlandı ve iddianame hazırlandı. İddianamede, Alpaslan çiftinin Milas 2’nci Aile Mahkemesi’nde açık bir boşanma davasının sürdüğü kaydedildi. Olay günü, sanık olan Şiyar Alpaslan’ın Fatma Alpaslan’ı görüntülü olarak aradığı ve “Acil aç” yazılı bir mesaj gönderdiği belirtildi. Fatma Alpaslan, bu çağrı üzerine telefonu açtı ve görüntülü konuşma esnasında Şiyar Alpaslan’ın çocuklardan birinin, yani B.A.’nın boğazına bıçak dayayarak tehdit ettiği ifade edildi. Sanığın, bu sırada Fatma Alpaslan’a “Çocuklardan hangisinin ölmesini istersin?” şeklinde bir soru sorduğu ve B.A.’nın yüzüne mermi tutarak basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek bir şekilde yaraladığı iddia edildi.
Şiyar Alpaslan’ın, çocuğa bıçağı dayadıktan sonra “İçin yanıyor mu, boğazını keseyim mi, canlı canlı izlemek ister misin?” diyerek yaptığı korkutucu tehditler de iddianamede yer aldı. Bu durum, olayın ahlaki ve hukuki boyutunu bir kez daha gündeme getirdi. Şiyar Alpaslan, ifadelerinde eşine sinirlendiği için böyle bir tehdide başvurduğunu, ancak çocuğa zarar vermediğini ve görüntülerin eski olduğunu savundu.
Toplanan deliller ışığında, savcı Şiyar Alpaslan’ın kasten yaralama ve silahla tehdit suçlarından toplamda 6,5 yıla kadar hapis cezası isteminde bulundu. Hazırlanan iddianame, İzmir 29’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Bu olay, ailenin bireyleri arasındaki ilişkilerin nasıl tehlikeli bir boyuta ulaşabileceğini gösterirken, aynı zamanda devletin aile içindeki şiddet ve tehdit durumlarına müdahale mekanizmalarının ne denli önemli olduğunu da ortaya koydu.
Fatma Alpaslan, yaşadığı bu zor dönem ve çocuklarının maruz kaldığı tehlikeler karşısında, hem kendisi hem de çocukları için güvenli bir ortam oluşturma arayışı içindedir. Şiyar Alpaslan’ın tehditleri, toplumda aile içi şiddet konusunda farkındalık yaratması gereken bir durumdur. Bu tür olayların önüne geçmek, sadece hukuki süreçlerle değil, aynı zamanda toplumsal bir bilinçlenme ve duyarlılık ile mümkün olacaktır.
Sonuç olarak, bu olay İzmir’de yaşanan bir boşanma sürecinin, başta çocuklar olmak üzere tüm aile bireylerinin hayatına nasıl olumsuz etkilerde bulunduğuna dair bir örnek teşkil etmektedir. Aile içindeki çatışmaların çözümü için daha sağlıklı iletişim yöntemlerinin benimsenmesi, şiddetin önlenmesi için toplumsal bir sorumluluk haline gelmelidir.