İzmir’in Buca ilçesinde imzalanan bir toplu iş sözleşmesine tepki gösteren sendika temsilcileri, görevlerinden istifa etti. Buca Belediyesi’nde DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası ile sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, taraflar arasında bir anlaşma sağlanamamıştı. Bu süreçte, işçilerin taleplerinin dikkate alınmaması sonucunda işler hiç de kolay yürümedi. Bunun sonucunda, işçiler 12 Kasım 2023 tarihinde greve gitme kararı aldı.
Grevin ikinci günü itibariyle, Buca Belediyesi ve Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası’nın yetkilileri, sendika temsilcileriyle bir araya geldi. Bu görüşmeler sonucunda, taraflar arasında bir anlaşma sağlandı ve toplu iş sözleşmesi imzalanarak grev sona erdirildi. Ancak, bu imzanın arka planda yapıldığı ve çeşitli sorunlara yol açabileceği düşünülüyordu.
İŞÇİLERİN HABERİ YOK DİYEREK İSTİFA ETTİLER
İmzalanan sözleşmenin işçilerin bilgisi dışında gerçekleştirilmiş olduğuna inanan ve durumdan rahatsızlık duyan DİSK Genel İş İzmir 5 Nolu Şubesi’ndeki altı iş yeri temsilcisi, sendikadan istifa etme kararı aldı. İstifa kararını iş yeri temsilcileri tarafından düzenlenen basın toplantısında duyuruldu. Açıklamada, “Dün gece yarısı işçilerin fikri alınmadan ve kimseye haber vermeden imzalanan toplu sözleşmeye karşı söyleyecek sözlerimiz var. Deklarasyonla fikirlerimizi açıkça dile getireceğiz fakat öncelikle belirtmek isteriz ki biz 6 temsilci olarak bu kirli anlaşmanın ortağı ya da tarafı olmadık ve olmayacağız. Bu nedenle, DİSK Genel İş 5 Nolu Şube temsilcilik görevimizden an itibariyle istifa ettiğimizi bildirmek isteriz.” ifadelerine yer verildi.
Buca Belediyesi’nde çalışmayı sürdüren işçilerin yaşadığı bu durum, sendika içindeki çatışmaları ve işçi hakları konusundaki hassasiyetleri ön plana çıkardı. Toplu iş sözleşmesinin bu kadar tartışmalı bir süreçten geçmesi, işçilerin toplu sözleşme sürecine katılımının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İşçilerin haklarının korunması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi adına yürütülen müzakerelerde, işçilerin temsilcilerinin ve çalışanların haklarının gözetilmediği iddiaları, sendikal faaliyetlerin güvenilirliğine dair soru işaretleri oluşturdu.
Sonuç olarak, İzmir Buca’da yaşanan bu gelişmeler, toplu iş sözleşmelerinin nasıl yapıldığı ve işçilerin toplu haklarının nasıl korunması gerektiği konusundaki tartışmaları alevlendirmiştir. Sendika temsilcilerinin istifası ve bunun arkasındaki motivasyonlar, işçilerin çalışma koşulları ve temsil edilme hakları üzerine bir tartışma başlatmıştır. İşçi hareketleri ve sendikalara yönelik bu tür tepkiler, işçi sınıfının hala güçlü bir dinamik oluşturduğunu ve haklarını arama mücadelesinin devam edeceğini göstermektedir. Bu bağlamda, işçilerin ve sendikaların daha demokratik ve şeffaf bir temsil süreci için daha fazla çaba göstermeleri gerektiği sonucuna varılmaktadır.