Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Ardahan ile Karadeniz Bölgesi’nin Artvin iline bağlı Ardanuç ilçesi arasında bulunan 2 bin 581 rakımlı Bülbülan Yaylası, yaz aylarında hayvanlarına otlak bulmak isteyen besiciler ile yayla meraklıları için önemli bir uğrak noktası olmaya devam ediyor. Bu yüksek rakımlı yayla, aynı zamanda yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Restoran, fırın ve bakkal gibi işletmeler, hem yerel halka hem de ziyaretçilere çeşitli hizmetler sunmakta.
Ardahan’ın yüksek kesimleri, ilkbahar mevsiminin getirdiği etkili yağışlarla kar altında kalıyor. Özellikle kış mevsimi bölgede oldukça sert geçiyor ve Ardahan ile Artvin arasındaki Bülbülan Yaylası’nın büyük bir bölümü, mart ve nisan aylarında kar ile kaplanmaya devam ediyor. Halen metrelerce kar ile kaplı olan bu yaylada, yazın yaklaşmasıyla birlikte ilkbahar mevsiminde kıştan kalma günlerin yaşandığı gözlemleniyor. Yüksek kar örtüsü nedeniyle, yaylacıların bu yıl bölgeye haziran ayı itibarıyla gelmesi bekleniyor.
Karın yavaşça erimeye başladığı Bülbülan Yaylası, görsel olarak terk edilmiş bir köyü andırıyor. Bu durum, bölgedeki yaşam koşullarını zorlaştırmakta. Kışın devam etmesiyle birlikte, yaylada kalan besiciler, işyeri sahipleri ve diğer vatandaşlar, bu yıl 300 haneli Bülbülan Yaylası’nı terk ederek daha alçak rakımlı köylere dönmeye zorlandılar. Bu hareketlilik, kışın getirdiği sert şartların verdiği zorlukların bir yansıması olarak öne çıkıyor.
Özellikle temmuz ayında, bölge ikliminin kendine has özellikleri dikkat çekiyor. Yaz ortasında dahi sobaların yanıyor olması, bölgedeki iklimin soğuk olduğunu gösteriyor. Kışın sıkıcı geçen günlerin ardından, yaz aylarında havaların soğumasıyla birlikte köylüler, evlerinde soba yakmakta ve bu anlamda yakacak odunlarını kırıp kurutmaya bırakıyor. Sobaların tütmesi, evlerin içindeki sıcaklığın korunmasına yönelik yapılan bir çabanın simgesi olarak belirmektedir.
Bülbülan Yaylası, sadece yüksek rakımıyla değil, aynı zamanda çevresel zorlukları ve kışın ağır şartlarını da içerisinde barındırıyor. Bu da bölgede yaşamı zorlu ve dayanılmaz bir hale getirebiliyor. Kış mevsiminin bitip yazın gelmesiyle birlikte, yaylada yeniden hayat bulacak olan besiciler ve turistler, 2 bin 581 rakımlı bu yaylanın sunduğu doğal güzelliklerin tadını çıkaracaklar.
Yayla turizminin artmasıyla birlikte, bölgede yayla evlerinde kalma talepleri artıyor. Bülbülan Yaylası, göz alıcı doğası ve sakin atmosferi ile birçok ziyaretçiyi kendine çekiyor. Havanın ısınmaya başlamasıyla birlikte, bu yükseklikteki yayla, su kaynaklarına ve zengin bitki örtüsüne sahip olması dolayısıyla doğal bir cennet haline geliyor. Yerli ve yabancı birçok turist için, Bülbülan’ın sunduğu bu doğal güzellikler kaçırılmayacak fırsatlar arasında yer alıyor.
Tüm bu unsurlar, Bülbülan Yaylası’nın yaz aylarında besiciler ve turistik gezi amaçlı gelen ziyaretçiler için önemli bir merkez olabileceğini gösteriyor. Kış mevsiminin zorlukları geçtikten sonra, yaylanın gerçek yüzü ortaya çıkıyor ve bu durum, hem yerli halk hem de dışarıdan gelenler için büyük bir fırsat sunuyor.