Burdur’un Kuruçay köyünde yaşayan 63 yaşındaki Hilmi Güleşir, 30 Mart akşamı evinden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Ailesi, kendisinden uzun süre haber alamayınca durumu yetkililere bildirdi ve hemen bir arama çalışması başlatıldı. Arama çalışmaları, Hilmi Güleşir’in kaybolduğu günlerde giderek büyüdü ve erine ajanslara göre, Burdur Gölü çevresi yoğun arama faaliyetlerine sahne oldu. Aile, kaybolan kişinin son olarak Burdur Gölü sahilinde görüldüğü bilgisini edindiği için, bu bölgede arama yapılmasının önemini vurguladı.
Bunun üzerine, Burdur Gölü sahilinde yapılan ilk arama çalışmalarında, Hilmi Güleşir’e ait olduguna inanılan bir mont bulundu. Bu montun bulunması, ailesinin ümitlerini bir nebze artırsa da, kaybolan kişinin durumunun ne olduğu hakkında bilgi edinmek amacıyla aramalar hız kazandı. Ekipler, çeşitli illerden gelen dalgıçların da katılımıyla Burdur Gölü’nde kapsamlı bir araştırma yaptı. Antalya, Konya ve İzmir gibi şehirlerden gelen çeşitli dalgıç grupları, gölün derin bölgelerinde canlı veya cansız bir bulgu bulma umutlarıyla çalışmalara katıldılar.
Arama çalışmalarında dronlar da kullanıldı. Dron destekli arama sırasında, 30 Mart akşamı saat 12.30 civarında, göl kıyısından yaklaşık 25 metre açıkta, suyun içerisinde hareketsiz bir kişi tespit edildi. Bu durum arama ekiplerini heyecanlandırdı ve hızla olay yerine ulaşarak durumu incelemeye başladılar. Dalgıçlar, cesedin suyun içinden çıkarılması için hızla harekete geçtiler. Çeşitli güvenlik ekipleri, bu sırada bölgeyi güvenlik çemberine aldılar. Arama çalışmalarının bu aşamasında, durumu takip eden aile üyeleri, büyük bir tedirginlik içerisinde olay yerinde beklemeye devam etti.
Dalgıçların cansız bedeni çıkararak kıyıya getirmeleriyle, olay yerinde bulunan yakınları durumu incelemek üzere yaklaştılar. Yakınlar, bulunan cesedin Hilmi Güleşir’e ait olduğunu teşhis ettiler. Bu durum, ailesinde ve olay yerindeki diğer kişileri derin bir üzüntüye boğdu. Hilmi Güleşir’in kaybolduğu günden itibaren yaşanan tüm endişeler, bu acı haberle bir gerçeğe dönüştü. Ailesinin kaybolmasına karşı duyduğu endişe ve korku, cesedin bulunmasıyla birlikte gözyaşlarına dönüştü. Olay, herkes için derin bir yas ve hüzün kaynağı oldu.
Hilmi Güleşir’in kaybolması ve ardından yaşanan bu trajik olay, Kuruçay köyünde yaşayan diğer halkı da derinden etkiledi. Aile, dostları ve komşular, durumu öğrenir öğrenmez acılı aileyi yalnız bırakmamaya özen gösterdiler. Bu tür bir kaybın yaşanması, toplumsal olarak da insanların gözünde kaybolanların, özellikle yaşça büyük olanların hayatta kalması gereken bir durum olduğu bilincini pekiştirdi. Bireyler ve aileler, sevdiklerine sahip çıkma gerekliliği konusundaki farkındalıklarını artırarak, benzer durumların yaşanmaması adına daha dikkatli olmaya karar verdiler.
Bu noktada, arama kurtarma çalışmalarının bir parçası olarak, göl alanında daha fazla güvenlik önlemleri alınması gerektiği de gündeme geldi. Yetkililer, yaşanan bu olayın ardından benzer durumların önüne geçmek amacıyla önlemlerin sıkılaştırılacağını belirttiler. Göl kenarında yapılacak olan etkinlikler, piknikler ve diğer sosyal etkinlikler sırasında güvenlik tedbirlerinin artırılması, her bireyin çoğulcu yaşam alanlarını daha güvenilir hale getirmek adına önem arz edecek.
Burd
