Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün İddialar Karşısındaki Sessizliği: Bir Şehir Nasıl Zehirleniyor?
Bursa, Türkiye’nin önemli sanayi şehirlerinden biri olmasının yanı sıra, doğal güzellikleriyle de öne çıkan bir şehir. Ancak son dönemde, Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün iddialar karşısındaki sessizliği ve ihmalkarlığı, şehrin çevresel bütünlüğünü ciddi şekilde tehdit ediyor. Bu skandalların ardı arkası kesilmezken, yetkililerin sessizliği, kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açmış durumda.
Zehir Akan Dereler ve İddialar: Kimler Bu Kirliliğe Göz Yumuyor?
Bursa’da çevre kirliliği denilince akla ilk gelen yerlerden biri, Nilüfer Deresi. Balık ölümleri ve ağır metal kirliliği gibi çevre felaketlerine sahne olan bu dere, yıllardır halkın sağlığını tehdit ediyor. Ancak, şok edici bir şekilde, Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden bazı yetkililerin bu derelerin temiz olduğunu raporladığı iddia ediliyor. Bu durum, kamuoyunda büyük bir infial yaratırken, “Kim bu dereye temiz diyebilir?” sorusu gündemi meşgul ediyor.
Çevre Müdürlüğü’nün bu tür raporları hazırlayan kişilerin uzmanlık alanları da sorgulanıyor. Örneğin, adı geçen bir jeoloji mühendisinin, su ve dere gibi konularda yeterli bilgiye sahip olup olmadığı tartışma konusu olmuş durumda. Bu kişinin bu göreve getirilmesinin kasıtlı olup olmadığı, bu atamanın arkasında başka amaçlar olup olmadığı soruları da akıllarda yer ediyor.
Çevre Katliamı Yapan Firmaların Gücü: Rant Çeteleri ve İşbirlikçiler Kimler?
Bursa’da çevreyi katleden firmalar, görünüşe göre sadece kârlarını maksimize etmekle kalmıyor, aynı zamanda bu çevre katliamına göz yuman bürokratlar ile işbirliği yapıyor. Bu firmalar, iddialara göre, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile ilişkilerini güçlü tutarak, denetimlerin önceden haber verilmesini sağlıyor. Bu da, çevre denetimlerinin etkisiz hale gelmesine neden oluyor. Müdürlük içindeki bazı yetkililerin, uygunsuzluk tespit etmek isteyen personeli susturmak için çeşitli baskılar uyguladığı ve bu kişilerin görev yerlerini değiştirdiği iddiaları da oldukça vahim.
Yeni göreve başlayan Bursa Valisi Erol Ayyıldız’ın, bu konuda nasıl bir tavır takınacağı merakla bekleniyor. Bu iddialar karşısında sessiz kalınması, halkın güvenini sarsarken, Vali Ayyıldız’ın bu konuya el atıp atmayacağı büyük bir soru işareti.
Çevre Bakanlığı’nın Genelgesi ve Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün İhmalleri
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2022 yılında yayımladığı genelgeyle fabrikaların çevreye saldığı zehirli maddelerin çevrimiçi izlenmesini zorunlu kılmıştı. Ancak, Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bu genelgeyi göz ardı ettiği ve fabrikalara bu sistemi uygulamaları için acele etmemelerini söylediği iddiaları ciddi şekilde gündeme geliyor. Bu ihmalkarlığın arkasında hangi çıkarların bulunduğu ise tartışma konusu.
Bu ihlallerin üzerinin örtülmesi, rüşvet kapılarının açık kalmasına zemin hazırlıyor. Bursa’daki inşaat projelerinin yüzde 90’ının hatalı olduğu iddia edilirken, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bu durum karşısındaki sessizliği, ihmalin boyutunu gözler önüne seriyor.
Nilüfer Belediyesi ve Mimarlar Odası’nın İmar Affı Girişimi: Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün Rolü Ne?
Bursa’da başka bir skandal iddia ise Nilüfer Belediyesi ve Mimarlar Odası’nın, imar affı niteliğinde hukuksuz bir uygulama başlatma girişimleri. Nilüfer’deki yapıların büyük çoğunluğunun kaçak ve hormonlu olduğu iddia ediliyor. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bu durum karşısında nasıl bir tutum sergilediği merak konusu. Birçok kişi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bu hukuksuz uygulamaya zamanında müdahale etmesini beklerken, müdürlüğün sessizliği kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığına neden olmuş durumda.
Bursa’nın Geleceği Tehdit Altında
Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün, iddialar karşısındaki sessizliği ve ihmalleri, şehrin çevresel geleceğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Çevre kirliliğine göz yuman, rüşvet iddialarıyla anılan bu müdürlüğün, Bursa halkının sağlığını ve şehrin doğal güzelliklerini hiçe sayması kabul edilemez. Bu noktada, yetkililerin acilen harekete geçmesi, rant çeteleri ve işbirlikçileri hakkında kapsamlı bir araştırma başlatılması gerekiyor. Aksi takdirde, Bursa’nın doğal güzellikleri ve halk sağlığı geri dönülemez bir şekilde zarar görecek. Yeni Bursa Valisi Erol Ayyıldız’ın bu konuda atacağı adımlar, şehrin geleceği için büyük önem taşıyor.
