Bursa Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi ilçesindeki Hamitler Katı Atık tesisinin, Karacabey ilçesine ait Muratlı köyüne taşınması için hazırlıklara başladı. CHP’li Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, yaptığı açıklamada Hamitler çöplüğünün Muratlı köyü yakınlarına aktarılacağını belirtirken, mevcut çöplük alanının ise botanik parka dönüştürüleceğini vurguladı. Bu durum, Muratlı ve civar köylerde yaşayanların tepkisini çekti ve birçok vatandaş, “çöplük istemiyoruz” diyerek eylem düzenledi. Yerel halk, CHP’li belediyeler aleyhine ifadelerde bulunarak karşı durdukları projeye dikkat çekti.
Muratlı köyünde toplanan eylemciler, taşınma planına karşı 5 bin 140 dönümlük ormanlık alanın tehlikeye düştüğünü belirttiler. Muratlı Köyü Muhtarı Erdal Yıldız, bu alanın yalnızca kendi köylerine değil, çevredeki 10 köye daha olumsuz etkilerinin olacağını ifade etti. İnkaya Göleti, Rüzgar Gülü Santrali, Hürriyet köyü, Taşpınar köyü, Evciler köyü, Emirler Yenice köyü ve Çayönü köyü gibi bölgelerin de bu durumdan zarar görebileceğini belirtti.
Yıldız, bölgenin tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin aktif bir şekilde sürdüğünü, dolayısıyla çöplüğün planlandığı yerin büyük bir risk oluşturduğunu dile getirdi. Yapılması planlanan tesisin, ekili fıstık çamı, sahil çamı ve çeşitli tarım alanlarını tehdit ettiğinin altını çizdi. “Bu alan, küçük bir kasabaya eşdeğerdir ve ormanlarımızı, tarım alanlarımızı ve doğal yaşamımızı kimseye bozdurmayacağız,” dedi.
Mahalle sakinlerinin tepkileri, yerel yönetimlerin çevre koruma politikasını sorgulamalarına yol açtı. Çevre halkı, sonuçlarından endişe duydukları bu projenin, yalnızca kendi yaşam alanlarını değil, aynı zamanda yerel ekosistemi de tehdit edeceğini savundu. Yıldız, köylülerin, sağlıklı bir çevre ve yaşanabilir bir geleceği koruma mücadelesine kararlı bir şekilde devam edeceğini vurguladı.
Bu eylemler, Bursa’nın yerel yönetim politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini de gösteriyor. Kentte yaşayanların taleplerinin ve yaşam alanlarının korunmasının, sadece yerel yönetimlerin değil, tüm toplumun sorumluluğu olduğu gerçeğine işaret ediyor. Doğal yaşam alanlarının korunmasına yönelik yapılan itirazlar, bölgedeki halkın bilinçlenmesi ve çevresel konulara olan duyarlılığını artırması açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi.