“`html
Bursa‘da, 31 Mart 2023 tarihinde yapılan yerel seçimlerin ardından büyük bir iddia ortaya atıldı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyesi olan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, seçimleri kazandıktan hemen sonra belediye kadrolarını eş, dost ve akrabalarıyla doldurmuştu. Bu durum, birçok işçinin işten çıkarılmasına sebep oldu. Geçtiğimiz 9 aylık süre içerisinde yaklaşık 250 işçinin ekmeğinden olduğu iddia ediliyor. İşten çıkarılanlardan biri olan engelli personel Bülent Gültepe, uğradığı haksızlık karşısında duyduğu öfkeyle, eline aldığı bir bidon benzinle belediye binasının önüne gelerek intihar girişiminde bulundu.
Bülent Gültepe, Belediyenin iştiraki olan TARIM A.Ş. tarafından işten çıkarılan 20 işçiden biriydi. Bu işçilerin SGK tarafından işten çıkışında, 46’ncı madde olarak bilinen “hırsızlık” kodu kullanıldığı iddia edildi. Bu durum açıkça, işçilerin sebep oldukları suçlamaların çok ciddi boyutlarda olduğunu gösteriyor. Böyle bir dilekçeyle işten çıkarılan Gültepe ve diğer işçiler, işsizlik maaşı gibi sosyal güvenlik haklarından da feragat etmiş oldular.
İşten çıkarıldıklarını öğrenmeleri, işsiz kalmalarının ardından, cep telefonlarına gelen bir mesajla oldu. Çalışanlar, SGK tarafından otomatik olarak gönderilen mesajlarda, “4-A kapsamındaki sigortalılığınız, 46’ncı madde nedeniyle 25.12.2024 tarihli işten ayrılış bildiriminiz, işveren tarafından yapılmıştır” şeklinde bilgilendirildiler. SGK’nın 46’ncı maddesi, “İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak ya da işverenin meslek sırlarını açığa çıkarmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması” olarak tanımlanmaktadır. Bu sebeple, işten çıkarılan personel, işsizlik maaşı ve diğer SGK haklarından yararlanma hakkını kaybetti.
Olayın ardından, Bülent Gültepe, işten çıkarılmasının hemen ertesi günü, evli ve iki çocuk babası olarak iş bulmanın zorluğu karşısında çaresiz kaldığını vurgulayarak, elinde bir bidon benzinle Büyükşehir Belediyesi’nin önüne geldi. Gültepe, “Bebeğimin bezini bile alamıyorum. Bir babanın evladına bile faydası yoksa ne işe yarar” diyerek protesto etti. Sonunda, kendisini yakma girişimi sırasında polisler tarafından engellendi ve bu trajik durum, halkta büyük bir infial yarattı.
Bu olay, Bursa’daki işten çıkarma uygulamalarının ve işçilerin maruz kaldığı haksızlıkların kamuoyuna yansıması açısından önemli bir dönemeç oluşturdu. Engelli olan Bülent Gültepe’nin yaşadığı bu acı deneyim, diğer çalışanların da benzer bir kaderle karşı karşıya kalabileceğinin bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Yerel seçimlerin ardından ortaya çıkan bu tablo ise, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kamuoyundaki imajı üzerinde olumsuz etkiler yaratmayı sürdürüyor.
Bülent Gültepe’nin toplumsal bir sorunu dile getirmek için yaptığı bu cesur eylem, işçi haklarına ve sosyal adalete dair yapılan tartışmaları yeniden alevlendirdi. Çalışanların işten çıkarılmasında kullanılan gerekçelerin ne kadar geçerli olup olmadığı, bu tür durumlarda işverenin hukuki süreçleri nasıl yönettiği hala tartışma konusu. Gültepe’nin yaşadığı olay, yalnızca bireysel bir trajedi olmaktan çıkıp, işçi sınıfının haklarını savunma mücadelesinin bir simgesi haline gelmiş durumda.
Bu tip eylemler, her ne kadar bireysel bir olayı yansıtıyor gibi görünse de, sistemin genel işleyişinde yaşanan aksaklıkları ve bu aksaklıkların milyonlarca çalışan üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. Yerel yönetimlerin işçi istihdam politik