“`html
Bursa’nın Nilüfer ilçesi Ataevler Mahallesi’nde gerçekleştirilen kentsel dönüşüm projesi, 428 kişinin mağduriyetine yol açan bir duruma dönüşmüş durumda. 8 yıl önce bir müteahhit ile anlaşma yapan hak sahipleri, projeye göre 2 yıl içinde teslim alacakları dairelerini hala alamadı. Olayın başı, müteahhitin sözleşme şartlarını yerine getirmemesi ve projeye gerekli özeni göstermemesiyle başladı. Sözleşme gereği tamamlanması gereken 9 katlı 10 bloktan oluşan yapıların yalnızca yüzde 59’u tamamlanmış durumda. Bu sürecin ardından, mahkeme müteahhitin sözleşmesini feshetti ancak yaşanan mağduriyetler bununla bitmedi.
Hak sahiplerinin evlerine yerleşememesi, müteahhitin başka kişilere daire satması gibi iddialarla daha da karmaşık bir hal aldı. Mahkeme kararıyla projeden çekilmesi gereken firma, yerine getirmediği sözleşmelerle, birçok kişiyle sahte sözleşmeler imzalayarak hak sahiplerine karşı tehditler savurmuş. Mağdurlara yönelik sözlü ve fiziksel baskılar, durumu daha da zorlaştırıyor. Bazı hak sahipleri, “Dairelerinizi bize satın” şeklinde tehditlerle karşılaştı.
Adliyeye başvuran mağdurlar, Bursa Adalet Sarayı önünde düzenledikleri basın açıklamasında haklarını aramak için bir araya geldi. Yıllarca süren bu mağduriyetin sona ermesini talep eden hak sahipleri, müteahhitin işlerini inatla sürdürmesinden ve tamamlanması gereken projeyi tamamlamaktan kaçınmasından yakındı. Açıklama yapan mağdurlar, “8 yıl önce 192 hak sahibi tapulu arazisini kentsel dönüşüm çerçevesinde bir müteahhide yerini veriyor. 8 yıldır aynı müteahhit bu siteyi bitirmemek için elinden geleni yapıyor,” şeklinde beyanlarda bulundular. Adaletin bir an önce yerini bulmasını ve mağduriyetlerinin sona ermesini bekliyorlar.
Bu durumu değerlendiren uzmanlar, kentsel dönüşüm projeleri ve müteahhitlerin yükümlülükleri konusundaki yasaların yetersiz olduğu yönünde eleştirilerde bulunuyor. Yetersiz denetim ve izleme mekanizmalarının, bu tür müteahhitlik projelerinde benzer sorunların yaşanmasına zemin hazırladığı belirtiliyor. Ayrıca, yerel yönetimlerin de bu durumlar karşısında pasif kalmasının olayları daha da içinden çıkılmaz bir hale soktuğu dile getiriliyor. Çoğu hak sahibi şu anda kirada yaşamak zorunda kalıyor, bu da maddi açıdan büyük bir kayıp anlamına geliyor.
“`