Bursa‘da meydana gelen bir olay, CHP’li Gemlik Belediyesi’nin barınak uygulamaları konusunda büyük bir tartışma başlattı. Gemlik Belediyesi’ne ait Umurbey Geçici Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde, geçtiğimiz Cuma günü aç ve susuz bırakılan köpeklerin, aynı kafes içinde birbirlerini yemesiyle ilgili korkunç görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde, açlık ve susuzluk şartları altında hayvanların bir arada kapatıldığı alanlarda, köpeklerin birbirlerine saldırdığı ve bir köpeğin diğerleri tarafından parçalanarak yendiği görülüyordu. Bu durum, hem hayvanseverler hem de kamuoyunda büyük bir infiale neden oldu.
Yaşanan bu skandalın ardından CHP’li Başkan Şükrü Deviren, hızlı bir şekilde kamuoyunu etkilemeye çalıştı. Aralık ayı meclis toplantısının ikinci oturumunda, salona getirilen küçük bir köpeği severken, Sözde bu samimiyeti göstermek amacıyla kameralara poz verdi. Bu anların fotoğrafları, yerel medya ve sosyal medya aracılığıyla yayıldı. Ancak, sosyal medyada bu paylaşımlar, çoğu vatandaş tarafından samimiyetsiz ve gösteriş amaçlı olarak değerlendirildi.
Çekilen bu fotoğrafın altına yapılan yorumlar, halkın tepkisini gösterir nitelikteydi. Birçok kişi, bu tür hareketlerin sadece bir şova dönüştüğünü ifade ederek, “Şova devam. Güvenilirlik sıfır, bir dahaki seçimlerde yol görünüyor” gibi eleştirilerde bulundular. Bu yorumlar, belediyenin hayvanlara karşı sorumluluğunu yerine getirmediği yönünde derin bir hayal kırıklığı ve güven kaybı yarattığını ortaya koyuyordu.
Hayvanların açlık ve susuzluk içinde bırakılması, hayvan hakları savunucuları tarafından da sert bir dille kınandı. Bu tür uygulamaların, belediye yönetiminin hayvanlara olan yaklaşımını sorgulatmasının yanı sıra, insanlara da karşı duyarsızlık olarak yorumlanması, toplumsal bir tepki oluşturdu. Ayrıca, barınakların bu denli kötü koşullar altında işletilmesi, hayvanların sağlığı ve psikolojik durumları için son derece zararlıdır.
Olayın ardından, yerel ve ulusal basında çok sayıda haber ve yorum yer aldı. Bu durum, hayvan hakları savunucularının çalışmaları için büyük bir fırsat sunarken, aynı zamanda kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacını da gündeme getirdi. Gemlik Belediyesi’nin bu iddialara açıklık getirmesi ve toplumun güvenini yeniden kazanması için harekete geçmesi gerekiyor. Hayvanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi için daha iyi hizmet etme taahhüdünde bulunulması, toplumun bu tür olaylara duyarsız kalmaması adına önemlidir.
Sonuç olarak, Gemlik Belediyesi’nde yaşanan bu olay, sadece bireysel bir skandal olmaktan çıkarak, Türkiye’deki hayvan hakları konusunda daha geniş bir tartışmanın parçası haline geldi. Hayvanların korunması, bakımı ve refahı üzerine düşünülmesi gereken ciddi bir konu olarak gündemde kalmaya devam edecek gibi görünüyor.
