Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda, karı-koca öğretim görevlileri İsmail G. ve Gülay G. hakkında ciddi iddialarla savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Bu olay, Bursa’da büyük bir yankı uyandırdı ve öğrencilerle veliler, rektörlükten acil çözüm talep etmeye başladılar. İsmail G. ve Gülay G.’nin mobbing, şiddet, taciz ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma gibi suçlamalarla anılması, öğrencilerin yanı sıra ailelerini de derinden sarstı. Öğrenciler bu durumla başa çıkamayıp ruhsal etkiler yaşarken, aileleri çocuklarının eğitimi ve psikolojisi konusunda endişeye kapıldılar.
İDDİALAR VE MAĞDURİYET
İsmail G.’nin, 2021 yılında benzer suçlamalarla emekli edildiği öne sürülüyor. Ancak, kendisi ve eşi Gülay G., hala Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda eğitim vermeye devam ediyor. Öğrenciler ve veliler, emniyette verdikleri ifadelerde, öğretim görevlilerinin kendilerine yönelik mobbing uyguladıkları, sınıfta bırakılma tehdidiyle korkutuldukları ve bu nedenlerden dolayı birçok ailenin şikayetçi olmaktan çekindiği bilgilerini paylaştılar. Bu duruma maruz kalan öğrencilerin, hem akademik başarılarını hem de psikolojik sağlıklarını kaybetme riskiyle karşı karşıya oldukları belirtiliyor.
VELİLERİN TEPKİLERİ
Olayın ardından, bazı veliler duruma sert tepki gösterdi. Bir veli, rektörlüğe sunulan şikayet dilekçelerine atıfta bulunarak, “Çocuklarımız bu olaylar nedeniyle ağır travmalar yaşadı. Sosyallikten uzaklaştılar, sanatlarını yapamaz hale geldiler. Bu öğrenciler, başarılarıyla ülkemizi dünyaya tanıtacak sanatçı adaylarıdır. Yaşananlar kabul edilemez” dedi. Bu velinin çocuklarının yaşadığı travmanın ne denli derin olduğunu aktararak, eğitim sürecinin yalnızca akademik bilgi edinme değil, aynı zamanda ruhsal ve sosyal gelişim için de kritik olduğunu vurguladı.
Bunun yanı sıra başka bir veli, suçluların cezalandırılmasını talep etti. “Bu mesele tüm halkı ilgilendiriyor. Suçluların cezalandırılmasını istiyoruz. Rektörlüğü ve savcıları göreve çağırıyoruz. Eğer bu olaylar çözülmezse ve sesimizi duyuramazsak, konservatuvar önünde toplanacağız” diyerek, harekete geçme pozisyonunda olduklarını belirtti. Ailelerin bu tür eylemlerle dikkat çekmesi, sorunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.
UNUTULMAMASI GEREKEN BİR DERS
Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndaki bu olay, eğitim kurumları ve toplum için önemli bir ders niteliğinde. Eğitimde huzur ve güven, sadece akademik başarı için değil, aynı zamanda öğrencilerin psikolojik sağlamlığı ve sanatsal gelişimleri için de son derece önemlidir. Eğitici rolünü üstlenen bireylerin, bu tür sorumlulukların farkında olmaları ve öğrencileri bu tür durumlara maruz bırakmamaları gerekir. Eğitim, yalnızca bilgi aktarımı değil, aynı zamanda bireylerin duygusal ve sosyal gelişimlerini de kapsayan bir süreçtir. Bu süreçte yaşanan olumsuzlukların, çocukların hayatında uzun süreli travmalara neden olabileceği unutulmamalıdır.
Bununla birlikte, her eğitim kurumunun olaylara karşı şeffaflık göstermesi, mağdurlara yardımcı olması ve bu tür iddiaları ciddiye alarak gereken önlemleri alması gerekmektedir. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin, bu olayla ilgili