“`html
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerine detaylı görüşmeler yapılmaktadır. Demokrasi ve bütçe konularında eleştirilerde bulunan DEVA Partisi Grup Başkanvekili Sezai Temelli, bir bütçe oluşturmadan önce demokratik bir ülkede olup olmadığımızı sorgulamaktadır. Temelli, “Nasıl bütçe yapıyorsanız o kadar demokratikleşmişsiniz demektir. Bugünkü bütçe maratonuna bakarak demokratik bir ülkeden söz edebilir misiniz?” şeklinde ifadeler kullanmıştır. Kendisi, mevcut bütçenin adaletsizliğini vurgulayarak, “Bu bütçeye baktığınızda adalet adına ne görüyorsunuz?” diyerek devletin cezaevi yatırımlarına dikkat çekmiştir.
Ayrıca AK Parti döneminde yaklaşık 1 trilyon doların sadece güvenlik ve savaş sanayisine harcandığına dikkat çekerken, 40 yılı aşkın sürede Türkiye ekonomisinden 4 trilyon dolardan fazla bir kaynak bu alana ayrıldığını belirterek, bu yıl bütçede 47 milyar dolar ayrıldığını ifade etmiştir. Temelli, “Miyop bir bütçeniz var. Ne uzakları görebiliyor ne de zaman perspektifinden bakabiliyor,” diyerek bu bütçenin çağımızın zorluklarına yanıt veremediğini dile getirmiştir. Ekonomik durumun gidişatını eleştirirken, “Türkiye’nin borçluluk oranı düşük. Bunlar övünülecek özellikler değil,” demektedir.
Enflasyon seviyeleri giderek yükselirken, Temelli, asgari ücret tartışmaları esnasında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yardımıyla enflasyonu düşürme çabalarını eleştirmekte ve “2025’te bizi bekleyen bir kriz var,” diyerek gelecekteki olası ekonomik sorunlara dikkat çekmektedir. İktidarın geçmişte “Türkiye Yüzyılı” iddialarını hatırlatan Temelli, kişi başına milli gelir seviyesinin 25 bin dolar olarak hedeflendiği o günlerde şimdi bu rakamın 12 bin 500 dolara kadar düştüğüne vurgu yapmıştır.
Toplumdaki kutuplaşmaya karşı barış ve ortak geleceği savunan Temelli, Kürt meselesine değinerek, “Kürt halkı ile Türk halkı arasında bir kavga yok. Sorun tamamen iktidarların kendi iç mücadeleleri,” demekte ve bu durumun toplumsal barışı tehdit ettiğini ifade etmektedir. Ayrıca, iktidarların kendi kavgalarını toplumsal dinamikler üzerinden saklamaya çalıştıklarını söyleyerek, bunun demokratik süreçleri zedelediğini belirtmektedir. Tüm bu durumların üstesinden gelmek için kamusal tercihler ve bütçenin yeniden düşünülmesi gerektiğini savunmaktadır.
‘MÜLTECİ KRİZİ KAPIDA’
Temelli, bugünkü jeopolitik duruma dair yorumlarda bulunarak, iki kutuplu dünyanın sona erdiğini ve yeni bir dünya savaş algoritmasının oluştuğunu belirtmiştir. Türkiye’nin geleceğini, yani emperyalist güçlerle olan ilişkilerini sorgulayarak, terör kavramını gündemden çıkarmak gerektiğini ifade etmiştir. Rojava’nın demokratik yaşamına referansla, gelen mülteci krizinin ciddiyetine dikkat çekmekte ve “Eğer çatışmalar devam ediyorsa, yeni bir mülteci dalgası kapıdadır,” demektedir. Bu durumun düzeltilmesi için Suriye’deki durumu iyileştirmek gerektiğinin altını çizmektedir.
‘DEMOKRASİCİLİK OYNAMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ’
Demokratik ülkelerle karşılaştırılma yaparak, iktidarın uygulamalarını eleştiren Temelli, “Otoriter rejimle demokrasicilik oynamaya çalışıyorsunuz,” diyerek bu yaklaşımın mevcut krizleri daha da büyüttüğünü