Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Yarım Çalışma Ödeneği kapsamında 2016 yılından 2023’ün haziran ayına kadar çalışan annelere toplam 204,6 milyon lira ödendiğini açıkladı. Bakan Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, aile kurumunun toplumun temel yapı taşı olduğunu ve bu nedenle çalışma hayatını kadınlar için kolaylaştırmaya ve desteklemeye devam ettiklerini belirtti. Yarım Çalışma Ödeneği ile kadın istihdamını desteklediklerini vurgulayan Işıkhan, doğum yapan kadın çalışanların analık izinlerinin bitiminden itibaren kullanacakları ücretsiz izin süresi boyunca Yarım Çalışma Ödeneği’nden yararlanabildiklerini söyledi. Uygulamanın 2016 yılında başladığını ve 2024 yılının haziran ayı sonuna kadar toplamda 204,6 milyon lira ödeme yapıldığını belirtti.
Bu program sayesinde, doğum sonrası iş hayatına dönmek isteyen kadınlara destek sağlanırken aynı zamanda aile birliğinin korunması ve annelerin çocuklarıyla daha fazla zaman geçirebilmeleri hedefleniyor. Yarım Çalışma Ödeneği, kadınların iş hayatına geri dönüş sürecini kolaylaştırarak istihdama katılımlarını artırmayı amaçlıyor. Bakan Işıkhan, yapılan ödemelerin toplamda 204,6 milyon liraya ulaştığını ve bu sayede birçok ailenin maddi destek sağlandığını açıkladı.
2024 yılının haziran ayı itibariyle gerçekleştirilen ödemelerin, aktif olarak iş hayatında yer alan annelere büyük bir destek sağladığı görülüyor. Yarım Çalışma Ödeneği programı doğum yapan kadın çalışanlara ekonomik anlamda rahat nefes alabilmelerini ve iş hayatına dönüş konusunda cesaretlendirilmelerini hedefliyor. Bakan Işıkhan, bu tür sosyal destek programlarının aile içi dayanışmayı güçlendirdiğini ve toplumda olumlu etkiler yarattığını dile getirdi.
Bakan Işıkhan’ın paylaştığı verilere göre, Yarım Çalışma Ödeneği kapsamında yapılan ödemelerin miktarı oldukça yüksek seviyede. Bu durum, devletin kadın istihdamını teşvik etme ve aileleri destekleme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Toplam 204,6 milyon liralık ödemenin, binlerce ailenin hayatına dokunarak olumlu etkiler yarattığı görülüyor. Bu tür sosyal destek programlarının devam etmesi ve daha da genişletilmesi, toplumun refahı ve sosyal adaletinin artmasına katkı sağlayabilir.