Olay, 3 Eylül 2020 tarihinde Ankara’nın Elmadağ Mahallesi Cumhuriyet Caddesi’nde gerçekleşti. Para bozdurmak amacıyla çalıştığı eczaneden çıkan Şerafettin Özevin, caddede yürüdüğü sırada bir otelin çatı katındaki pencerenin camının üzerine düştü. Yaklaşık 30 metre yükseklikten düşen cam parçası, başına isabet etmesiyle ağır yaralanmasına yol açtı. Olay sonrası Şerafettin Özevin hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı, ancak 9 gün süren mücadelesine rağmen hayatını kaybetti. Bu elim olayın ardından, Özevin’in ailesi olayın sorumlularına karşı yasal işlem başlatmaya karar verdi. Cam takma işlemini gerçekleştiren Burhan Ertekin ile Çetin Başkabak, ‘taksirle bir kişinin ölümüne sebep olma’ suçlamasıyla yargılandı ve mahkemede ceza aldı.
TAZMİNAT DAVASI AÇTILAR
Şerafettin Özevin’in ailesi, ceza davasının sonucunun ardından oğullarının ölümüne sebep olan kişiler hakkında daha kapsamlı bir tazminat davası açtı. Aile, kazanın gerçekleştiği otelin sahibi ve işletmecisi Mehri Moazzenkhoshelhan ile cam montajını üstlenen Meliha Ertekin, Burhan Ertekin ve Çetin Başkabak hakkında yasal süreç başlattı. Aile, olumlu bir sonuca ulaşmak için toplamda 620 bin liralık maddi ve manevi tazminat talep etti.
Bu tazminat davası, sadece maddi kayıpların değil, aynı zamanda yaşanan derin duygusal acının da yansıtılması amacıyla açıldı. Aile, oğullarının yaşamını kaybetmesinin kendilerine olan etkisini gösteren bir gerekçe ile mahkemeye başvurdu. Tazminat miktarının belirlenmesinde, olayın ciddiyeti ve yaşadıkları travmanın büyüklüğü dikkate alındı. Aile, herhangi bir kaybın telafi edilemeyeceğini bilse de, adalet arayışını sürdürmeyi amaçlıyordu.
Mahkeme süreci ve tazminat davası, Türkiye’deki inşaat ve bakım süreçlerinin ne kadar hassas olması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olayların önüne geçmek için, gerekli kontrol mekanizmalarının ve standartların çok daha iyi uygulanması gerektiği kesindi. Olayın ardından benzer görevleri yürütmekte olan profesyonellerin, iş güvenliği konusunda daha fazla önlem alması gerektiği konusu da gündeme geldi.
Olayla ilgili olarak yapılan soruşturmada, cam takma işleminin standartlara uygun yapılmadığı ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmadığı belirlendi. Bu durum, yetkililerin inşaat ve bakım işlerinde denetimlerin artırılması gerektiği gerçeğini ortaya koydu. Kaza sonrası yapılan değerlendirmelerde, hem işçi güvenliği hem de çevredeki insanların güvenliği açısından daha dikkatli olunması gerektiği vurgulandı. Böyle bir trajedinin tekrarlanmaması için alınacak önlemlerin, sadece kazanın yaşandığı yer ile sınırlı kalmayıp tüm sektör için geçerli olması gerektiği konusunda uzmanlar hemfikir.
Şerafettin Özevin’in hayatını kaybetmesi, ailesinin hayatında silinmez bir iz bıraktı. Aile, hem maddi hem de manevi açıdan büyük kayıplar yaşadı. Oğullarının ölümünün ardından yaşadıkları derin acı, tazminat davası açmalarının sebeplerinden biriydi. Tazminatın bir kısmıyla oğullarının anısını yaşatmayı ve aynı zamanda yaşanan acının toplumda daha fazla bilinir olmasını sağlamayı hedef ediyorlardı. Bu tür trajik olayların, sosyal hayat üzerindeki yansımalarının da göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyorlardı