Mustafa Atalay, TBMM’deki kavga hakkında konuşurken, olayı önceden tahmin edebildiğini söyledi. Atalay, Bozdağ’ın yönetimi üstleneceğini duyduğunda, bir oyunun oynandığını düşündüğünü belirtti. Kendisinin saldırganı tanıdığını ve saldırının demokrasiye yapıldığını ifade etti. Atalay, saldırganın geçmişte de benzer olaylara karıştığını iddia etti ve futbolculuk kariyerinde rakip takıma çelme takan biri olduğunu ima etti.
Program sırasında, Mustafa Atalay, oğlu Can Atalay’ın da TBMM’deki kavga sırasında saldırıya uğradığını ve yaşadıklarını endişeyle izlediğini belirtti. Atalay, olayın ilk başladığı anda oğlunun yanında olmadığını ve bir süre sonra güvenli bir yer bulmayı başardığını ifade etti. Olay sırasında oğlunun korktuğunu gördüğünü ve bu durumun kendisini derinden etkilediğini aktardı.
Mustafa Atalay, saldırının ardından basın mensuplarına yansıyan görüntüleri izlediğinde, oğlunun ne kadar tehlikede olduğunu anladığını dile getirdi. Atalay, oğlunun TBMM’deki kavga sırasında göğsüne aldığı yumruğun etkisiyle yere yığıldığını ve kendisini korumak için can havliyle kaçarken başka bir saldırganın da müdahale etmeye çalıştığını açıkladı.
Program sırasında, Mustafa Atalay, polisin olaya müdahale etmesini ve oğlunu korumasını eleştirdi. Atalay, güvenlik güçlerinin olayı önlemek ve saldırganları engellemek konusunda yetersiz kaldığını düşündüğünü belirtti. Aynı zamanda, saldırının siyasi bir motivasyonla gerçekleştiğini ve demokratik haklara yönelik bir saldırı olduğunu düşündüğünü vurguladı.
Sonuç olarak, Mustafa Atalay’ın programdaki açıklamaları, TBMM’deki kavga sırasında yaşanan şiddetin yarattığı endişeyi ve güvensizliği gözler önüne serdi. Atalay, oğlunun saldırıya uğramasının kendisini derinden etkilediğini ve güvenlik önlemlerinin yetersizliği konusunda eleştirilerini dile getirdi. Aynı zamanda, saldırının demokrasiye yönelik bir tehdit olarak algılandığını ve siyasi bir motivasyonla gerçekleştiğini düşündüğünü belirtti. Bu olay, Türkiye’deki siyasi gerilimin boyutlarını ve güvenlik endişelerini bir kez daha gündeme getirdi.
