Yap işlet devret modeli ile inşa edilen ve 18 Mart 2022 tarihinde hizmete açılan Çanakkale Köprüsü, işletmeci firmaya garanti edilen araç geçiş sayısına ulaşılamaması nedeniyle Hazine’den 20 milyar 589 milyon TL gibi önemli bir meblağı kasasına aktardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu projeler için “Milletin cebinden 5 kuruş çıkmayacak” şeklindeki sözlerini hatırlatan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, bu süreçte yaşanan mali kayıplara dikkat çekti. Sarıgül, “Tutturulamayan araç geçiş garantisi nedeniyle milyarlarca lira firmalara akıyor. Güncel döviz kuru üzerinden hesaplandığında, sadece üç yılda giden para 33 milyar TL’yi aşıyor. Artık döviz üzerinden yapılan sözleşmelerden vazgeçin” dedi.
Geçiş Ücreti de Katlandı
Sarıgül, Çanakkale Köprüsü’nün geçiş fiyatının Euro kuruna bağlı olarak sürekli değiştiğini belirtti. “Güncel kurla ödenen rakam, üç yıl içinde 33 milyar TL’yi aştı. Garanti ödemeleri her yıl artarak devam ediyor. Açılış tarihi 18 Mart 2022 olan köprü için Hazine’nin şirkete ödediği tutarlar sırasıyla 2022 Mart ile 2023 Mart döneminde 4 milyar 487 milyon TL, 2023-2024 döneminde 6 milyar 66 milyon TL ve 2024-2025 döneminde ise 10 milyar 36 milyon TL’yi buldu” şeklinde konuştu. Aynı zamanda, köprü açıldığında 200 TL olan geçiş ücretinin, 2024 yılı itibarıyla 585 TL’ye yükselebileceğinin altını çizen Sarıgül, “Buna rağmen, her geçen araç için Hazine, işletmeci firmaya fark ödemesi yapmaya devam etti. İşletmeci firmaya günlük 45 bin araç geçiş garantisi verildi; 2024 yılında bunun sadece beşte biri karşılandı, günlük yalnızca 8 bin araç geçiş yaptı” dedi.
3 Yılda Maliyetin Yarısını Çıkardı
Köprü için üç yıl boyunca 49 milyon 275 bin araç geçişi garanti edilirken, gerçekte geçen araç sayısının 9 milyonu bile bulmadığını ifade eden Mustafa Sarıgül, “Geçmeyen 40 milyon aracın maliyeti, 85 milyon vatandaşın sırtına yüklendi. Otoyol hariç, sadece Çanakkale Köprüsü’nün yapım maliyeti 1 milyar 750 milyon Euro olarak hesaplanıyor. Üç yılda, bu maliyetin yarısı garanti bedeli olarak firmaya ödendi ve firma köprüyü 2034 yılına kadar işletmeye devam edecek” dedi.
Bu durum, kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığı ve özel sektör yatırımlarının sonuçları hakkında ciddi eleştirileri tetikledi. Anahtar teslim projelerle ilgili tartışmalar, yalnızca ekonomik boyutla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda siyasi sonuçları da beraberinde getiriyor. Halkın yükümlülükleri altında büyüyen bu finansal yük, ülkenin bütçesini etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda gelecek yıllardaki yatırımlar için ayrılacak kaynakları da kısıtlamaktadır. Bu gibi büyük ölçekli projelerin, halka fayda sağlamadığı ve yatırım bedellerinin geri dönüş sağlamadığı eleştirileri, muhalefet partileri tarafından sıklıkla dile getirilmektedir.
Sarıgül’ün açıklamaları, köprünün inşası aşamasında garanti edilen geçiş sayıları ile ilgili gerçeklerin ortaya konulması açısından da önemli bir yere sahiptir. Proje ile ilgili söylemler ve uygulama sonuçları arasındaki çelişkiler, kamuoyunu bilgilendirmede önemli bir gündem maddesine dönüşmektedir. Sağlanan geçiş hedeflerine ulaşılamaması sonucunda, kamu kaynaklarının israfı ile ilgili kaygılar, halkın gözünde daha da belirginleşmektedir.
Çan