CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı gerçekleştirilen protesto eylemlerinde tutuklanarak Menemen Cezaevi’ne konulan dokuz kişiye yönelik kötü muamele yapıldığını belirleyen İzmir Barosu raporunu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşıdı. Kılıç, “Gençlere yönelik bu muamele asla kabul edilemez. Bu kötü muameleyi yapan ve orada bulunan herkes suç işlemektedir” dedi.
İmamoğlu protestolarında gözaltına alınan ve Menemen Cezaevi’ne yerleştirilen dokuz tutukluya yönelik kötü muamele iddiaları İzmir Barosu tarafından tespit edildi. CHP’li Kılıç, İzmir Barosu’nun gerçekleştirdiği incelemeler sonucunda Menemen T Tipi Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerinin detaylı bir şekilde araştırılması amacıyla TBMM’ye araştırma önergesi sundu.
Kılıç’ın TBMM’ye sunduğu araştırma önergesinde, tutukluların kendilerini ziyaret eden İzmir Barosu avukatlarına, cezaevinde bulundukları koğuşlarda üçer kişi olmalarına rağmen, 30-40 civarı infaz koruma memuru tarafından ayakta ve dışarıda sayım işlemi yaptırıldıklarını ifade ettikleri ortaya çıktı.
Tutuklular, kollarından sürüklenerek havalandırmaya çıkarıldıklarını, bu esnada infaz koruma memurlarınca boğazlarının sıkıldığını ve fiziksel şiddete maruz kaldıklarını bildirdiler. Kendilerine hakaret edildiğini dile getiren tutuklulardan biri, sakallarının yolunduğunu, bir diğeri de gözüne parmak sokulduğunu iddia etti. Ayrıca, yaşadıkları olayları cezaevi müdürü ve doktoruna da aktardıklarını, ancak şikayetlerinin kayıtsız kaldığını ifade ettiler. Genç tutuklular, yaşadıklarını anlatmaları durumunda da tehdit edildiklerini, koğuşlarda 30-40 kişi sıkışık bir şekilde yattıklarını ve yerlerde uyumak zorunda kaldıklarını söylediler.
Tutukluların şikayetlerinin araştırılması için TBMM’ye önerge veren Kılıç, yaptığı açıklamada konunun ciddiyetine dikkat çekerek şunları belirtti:
“Menemen Cezaevinde yaşananlar korku filmi gibi”
“Öyle günlerden geçiyoruz ki… Ne yapsak, ne desek içimiz soğumuyor. Bir ülke düşünün: Anayasal haklarını kullanan gençler önce hapsediliyor, sonra işkenceye, kötü muameleye ve hakarete uğruyor. İzmir Barosu temsilcileri, Menemen T Tipi Cezaevi’nde yaşananları gördü ve belgeledi. Bu tür olaylar, bir hukuk devletinde değil, ancak bir korku filminde gözlemlenebilir.”
“Hakarete uğradılar, boğazları sıkıldı”
“Bir grup infaz koruma memuru, üç gencin kaldığı koğuşlara saldırıyor, ‘Teröristleri burada barındırmayacağız’ diyerek boğazlarına sarılıyor. Gözlerine parmak sokuyorlar, küfür ediyorlar ve onları duvarlardan duvara fırlatıyorlar. Gençlerin boyunlarında parmak izleri, vücutlarında morarmalar, yolunmuş sakallar ve acıyan eklemler var.”
“Suç işleniyor”
“Bu durum asla kabul edilemez! Bu kötü muameleyi yapan ve bu olaylara tanıklık eden herkes, Türk Ceza Kanunu’nun 94. maddesine göre işkence suçunu, 106. maddesine göre tehdit suçunu, 125. maddesine göre hakaret suçunu, 256. maddesine göre zor kullanma yetkisinin aşılması suçunu ve 257. maddesine göre görevi kötüye kullanma