Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Meclis’te düzenlenecek olan resepsiyona katılmama kararı aldığını duyurdu. Bu önemli karar, partinin Merkez Yönetim Kurulu toplantısında alınmıştır.
23 Nisan günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleşecek olan resepsiyona katılmama kararı, CHP’nin belirlediği yeni stratejik duruşunu da gözler önüne seriyor. Anamuhalefet partisi, bu tarihi günde Ankara’da büyük bir miting düzenleyecek ve ardından 1. Meclis’ten Anıtkabir’e doğru bir yürüyüş gerçekleştirecek. Bu eylemler, CHP’nin ulusal egemenlik vurgusu ve toplumsal duyarlılığı artırma hedefi ile yapılıyor.
Filistin konusundaki duruşunu da vurgulayan CHP, MYK toplantısının ardından yapılan açıklamalarda önemli bir konuya değindi: hafta sonu düzenlenen Filistin eylemine izin verilmemesi. Bu durum, CHP Sözcüsü Deniz Yücel tarafından sert bir dille eleştirildi. Yücel, “Biz ‘Özgür Filistin’ sloganı atınca kanunsuz, siz atınca yasal öyle mi. ‘Filistin’e özgürlük’ demenin nesi kanunsuz?” ifadelerini kullanarak, bu konunun siyasi bir tartışmaya dönüştüğünü belirtti.
Yücel, partisinin bu konudaki duruşunu ise şu sözlerle ortaya koydu: “Filistin’e özgürlük istemek, soykırıma hayır demek, hiçbir partinin tekelinde değildir, olamaz.” Bu açıklamalar, CHP’nin uluslararası meselelerdeki tutumunu açıklığa kavuşturması açısından değer taşıyor. Yücel’in tepkisi, hem iç politikada hem de uluslararası arenada hükümetin Filistin konusundaki tavrını sorgulayan bir çıkış olarak değerlendirildi.
Sonuç olarak, CHP’nin 23 Nisan resepsiyonuna katılmama kararı ve Filistin’e yönelik tutumu, Türkiye’deki siyasi çatışmaların ve görüş birliği sağlanamayan meselelerin bir yansıması olarak öne çıkmaktadır. Bu kararlar, partinin içinde bulunduğu siyasi durumu, halkın duyarlılıklarını ve uluslararası konulara yaklaşımını göstermektedir. CHP, hem iç politikada hem de dış politikada kendisini net bir şekilde ifade etmeye çalışarak, seçmenleriyle güçlü bir bağ kurmayı hedefliyor.
