CHP’nin Boykot Listesine İlişkin Saldırı ve DBL Entertainment
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) boykot listesinde yer alan bir işletmeye yönelik saldırı sonrası, şirket sahibi Abdülkadir Özkan’ın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım büyük yankı uyandırdı. Bu gelişmeler üzerine, konser organizasyonlarını iptal eden DBL Entertainment’ın avukatı Ted Anastasiou yazılı bir açıklamada bulundu. Şirket, açıklamanın DBL Entertainment’ın resmi internet sitesi “dbltr.com” üzerinden yapıldığını duyurdu.
Açıklamada, müvekkil Abdülkadir Özkan ve DBL Entertainment’ın sürekli bir dezenformasyon kampanyası ile koordineli saldırıların hedefi haline geldiği ifade edildi. Kamuoyuna yapılan açıklamalarla gerçek durumun net bir şekilde belirtilmesine rağmen bazı kişi ve kuruluşların yanlış ve yanıltıcı iddiaları yaymaya devam ettiğine dikkat çekildi. Bu durumun, müvekkillerinin ticari faaliyetlerine ve itibarına doğrudan zarar verdiği belirtildi.
Açıklamada, Özkan’ın 31 Mart tarihindeki açıklamalarının küçük bir grup şiddet yanlısı provokatöre yönelik olduğunu ve barışçıl protestonun temel bir anayasal hak olduğunu açıkça ifade ettiği belirtildi. 1 Nisan tarihinde ise protestoların hayati önem taşıdığını ancak protesto adı altında gerçekleştirilen şiddetin hiçbir koşulda kabul edilemeyeceğini vurguladığı kaydedildi. Özkan’ın bu makul duruşunun çarpıtılmasının, içinde bulunulan dönemin yalanlarla dolu doğasını gözler önüne serdiği ifade edildi. Yalanların “alternatif gerçekler” olarak sosyal medyada hızla yayıldığına dair eleştirilerde bulunuldu.
Ayrıca, müvekkili Özkan’ın akla ve hukuka aykırı bir biçimde hedef alındığı, gerçekleştirilen saldırıların konser iptallerinden itibar zedelenmesine kadar milyonlarca dolarlık maddi zararlara neden olduğu aktarıldı. Bu durumun yalnızca müvekkillerine değil, DBL ile çalışan birçok tedarikçi ve profesyonele de zarar verdiği belirtildi.
Açıklamanın devamında, Özkan’ın iftira, halkı kışkırtma, haksız rekabet ve ekonomik müdahale eylemlerinden sorumlu kişi ve kuruluşlar hakkında resmi hukuki girişimlerde bulunduğuna dikkat çekildi. Türk ve uluslararası hukuktan doğan tüm yasal hakların aktif olarak takip edildiği kaydedildi. Sözleşme ihlali, kötü niyetli yanlış beyanlar ve koordineli karalama gibi hukuka aykırı faaliyetlerde bulunan herkes hakkında ek hukuki işlemlerin yakında başlayacağı belirtildi.
DBL Entertainment ve Özkan’ın, Türkiye’ye kültürel etkinlikler getiren ve yaratıcı ile teknik profesyonellerden oluşan geniş bir ekosistemi destekleyen bir iş kurmak için yıllarca emek harcadıkları ifade edildi. Bu çalışmaların kötü niyetli kampanyalara veya fırsatçı dezenformasyona kurban edilmesine izin verilmeyeceği vurgulandı. DBL Entertainment ve Abdülkadir Özkan’ın, çalışmalarını ve itibarını korumaya devam edeceği; sorumlu tüm tarafların, mevcut tüm hukuki yollarla hesap vereceği bildirildi.
Savunmanın her iki tarafa da büyük bir yük yüklediği bu süreçte, hem Abdülkadir Özkan’ın hem de DBL Entertainment’ın karşılaştığı zorluklar ve karşısında aldıkları önlemler, Türkiye’deki kültürel etkinliklerin düzenlenmesi ve güvenliği açısından önemli bir tartışma konusu oluşturdu. Özgürlüklerin sınırları, ifade özgürlüğü, toplulukların toplanma hakları gibi kavramlarla birlikte, etkinlik düzenleyicilerinin karşılaştığı baskılar gün geçtikçe daha görünür hale geliyor.
Kamuoyundaki bu gelişmeler, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Özellikle gençlerin ve sanatseverlerin içinde bulunduğu çevreler, DBL Entertainment’ın yanı sıra, ona destek veren başka sanatçılara ve işletmelere de sahip çıktılar. Bu olay, aynı zamanda protesto hakkının tanımlanması ve uygulama alanına girmesiyle ilgili tartışmalara da yol açtı. Birçok kişi, barışçıl protest
