CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın aday belirleme sürecinde ilçe teşkilatlarını yok sayması, birçok ilçe teşkilatının tepkisine ve istifalarına yol açtı. Yeşiltaş, önceki gün yaptığı basın açıklamasında Gelecek Partisinden 750 kişinin CHP’ye üye olduğunu ve bu yeni üyelere parti rozetlerini Milletvekilleri ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey ile birlikte taktıklarını iddia etti.
Ancak Gelecek Partisi, bu haberin yalan olduğunu belirterek kamuoyuna açıklama yaptı. Parti il Başkanlığı, yayınlanan haberlerin ardından Yargıtay’dan istifa raporlarını istedi ve son 15 günde sadece 12 kişinin istifa ettiğini duyurdu. Yapılan kamuoyu açıklamasında, “Gelecek partisinden CHP’ye katılan 750 kişi için tören” başlıklı haberlerin gerçeği yansıtmadığı dile getirildi. Fotoğraflarda yer alan kişilerin sadece Yıldırım ilçe yönetiminden 2 kişi, 1 kişinin Yıldırım Meclis üyesi adayı ve 4 kişinin il yönetiminden olduğu belirtildi.
CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın basına servis ettiği yalan haber, Gelecek Partisi ile aralarındaki gerilimi artırdı. Gelecek Partisi il Başkanlığı, kamuoyuna doğru bilgileri aktarmaya devam edeceğini ve partilerinden istifa edenlerin sayısını açıklayarak iddialara cevap vereceğini belirtti. Bu olayın CHP’nin Bursa il teşkilatında ciddi bir krize yol açabileceği ve parti içi dinamiklerin sarsılabileceği endişesi taşınıyor.
CHP’nin Bursa il teşkilatındaki bu gelişmeler, parti içindeki demokratik sürecin ne kadar sağlıklı işlediği konusunda da sorgulanmaya başlandı. İlçe teşkilatlarının görüşlerine ve eleştirilerine daha fazla değer verilmesi gerektiği konusunda fikir birliği oluşurken, Nihat Yeşiltaş’ın aday belirleme sürecinde daha şeffaf ve katılımcı bir yol izlemesi gerektiği ifade ediliyor.
Bu olay, siyasetteki rekabetin ve parti içi çekişmelerin ne kadar sert ve zaman zaman acımasız olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Gelecek Partisi ile CHP arasındaki gerilim, Bursa’daki siyasi atmosferi de etkileyerek ilerleyen süreçte nasıl bir etki yaratacağı merak konusu haline geldi. Sonuç olarak, siyasetin her zaman şeffaf, dürüst ve saygın bir zeminde yürütülmesi gerektiği önemle vurgulanıyor.