CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumları’nda bulunan Gezi Parkı Davası tutukluları Osman Kavala, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ı ziyaret etti. Ziyaretten sonra yaptığı açıklamada, görüşmeler sırasında Gezi Davası ile ilgili bazı değerlendirmelerde bulunduklarını belirtti. Hatay Milletvekili Can Atalay ile görüşmesinde, Hatay halkının deprem sonrası yaşadığı zorlukları ve mecliste temsil edilmeyi hak ettiğini vurgulayan Gökçen, Atalay’ın Anayasa Mahkemesi kararına rağmen cezaevinde tutulmasının büyük bir zorluk olduğunu ifade etti.
Gökçen, daha sonra Tayfun Kahraman ile yaptığı görüşmede, Kahraman’ın mesleğinde saygın bir isim olduğunu ve Gezi direnişi sırasında anayasal görevlerini yerine getirdiğini dile getirdi. Kahraman’ın tutuklu olmasının keyfi bir uygulama olduğunu belirten Gökçen, Tayfun Kahraman’ın mesajını şu şekilde aktardı: “Hiçbir delil olmadan, hiçbir suç isnadı olmadan keyfi bir tutuklama nedeniyle buradayız. Türkiye’nin hukukun üstünlüğü için bu hukuksuzluğa son verilmelidir.”
Son olarak Osman Kavala ile yapılan görüşmede Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Gökçen, anayasanın ve hukukun üstünlüğünün ihlal edilmesinin vatandaşların yargıya olan güvenini sarsarak Türkiye’nin geleceği için tehlikeli bir durum oluşturduğunu belirtti. Gökçen, hukukun üstünlüğü ve demokrasinin korunması gerektiğini vurgulayarak tutuklu bulunan Osman Kavala, Can Atalay ve Tayfun Kahraman için adil bir şekilde yargılanmalarını talep etti.
Gökçe Gökçen’in Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumları’ndaki Gezi Parkı Davası tutukluları ziyaretinde yaptığı açıklamalarında, Gezi Davası tutuklularının haksız yere cezaevinde tutulmalarının Türkiye’nin hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu ve hukukun üstünlüğünün korunması gerektiğini vurgulamıştır. Hatay Milletvekili Can Atalay, şehrinde yaşanan sorunları mecliste dile getiremediği için cezaevinde tutulmasının demokrasiye zarar verdiğini belirtmiştir. Tayfun Kahraman ise keyfi bir tutuklama sonucu cezaevinde bulunduğunu ve Türkiye’nin hukukun üstünlüğü için bu hukuksuzluğa son verilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Osman Kavala’nın da adil bir yargılanma sürecine tabi tutulması gerektiği belirtilmiştir. Gezi Davası tutuklularının özgürlüklerine kavuşmaları ve adaletin yerini bulması için mücadele edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.