“`html
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 3 Mart 2025 tarihinde Trabzon’da başlattığı cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması ve erken seçim yapılması için imza kampanyasına Diyarbakır’da da devam etti. Kampanyanın ilk imzaları, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun katılımıyla, CHP il başkanlığı binasında atıldı. Tanrıkulu, kampanyada 30 milyon imza toplamayı hedeflediklerini belirtti.
ADAYIMIZ HAPİSTE
Tanrıkulu, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı 19 Mart tarihinde Türkiye’de bir siyasal darbenin yapıldığına dikkat çekti. Bu darbenin sadece iktidara karşı değil, muhalefeti sindirmek amacıyla gerçekleştirildiğini ifade etti:
- “Biz buna siyasal bir darbe diyoruz. Zira darbeler otokrasiye giden yolda yalnızca iktidara karşı yapılmaz. Otokratlar, demokratik muhalefeti tasfiye etmek amacıyla elindeki araçları kullanarak baskıyla muhalefeti sindirmeye çalışırlar.”
Tanrıkulu, 19 Mart’tan sonraki süreçte milyonlarca vatandaşın bu darbe karşısında büyük bir duruş sergilediğini vurguladı. 23 Mart’ta Türkiye genelinde, hem üyelerin hem de dayanışma sandıklarına 16 milyon vatandaşın oy verdiğini belirterek, “Sonuçta adayımız belli oldu.” dedi.
Tanrıkulu, geçen hafta Ankara’da Meclis ve Parti Meclisi’nde İmamoğlu’nu resmen cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiklerini hatırlatarak, “Ancak adayımız hapiste. Onun hapiste olması, siyasal çalışmalarımızı daha da güçlü bir şekilde ilerletmemizi gerekli kılıyor.” ifadelerini kullandı.
SANDIĞI GETİRMEYİ AMAÇLIYORUZ
Türkiye genelinde başlatılan imza kampanyasıyla 30 milyon imza toplayarak erken seçim talep ettiklerini vurgulayan Tanrıkulu, “Biz, erken seçim zorlamak ve sandığı getirmek istiyoruz. Bunun yanı sıra, başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere tüm siyasi tutsakların özgürlüğüne kavuşacağı bir siyasi ortam oluşturmayı amaçlıyoruz.” dedi.
“Diyarbakırlı olarak bir üzüntümüz de şu. İmamoğlu, son toplantılarından bir tanesini Diyarbakır’da gerçekleştirmişti ve oradan büyük bir moral almıştı. Bu moral ile 23 Mart’taki seçime doğru yürüyordu. Ancak 19 Mart’ta, siyasal darbe ile hukuk dışı bir operasyona maruz kaldı. Onu özgürlüğüne kavuştuğunda mutlaka Diyarbakır’da ve bölgede ağırlayacağız.” şeklinde konuştu.
MUHALİF OLAN HERKESE EŞİT BİR BİÇİMDE AYNI ZALİMLİKTE BULUNUYORLAR
Tanrıkulu, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Türkiye’de zulüm konusunda bir eşitlik sağladığını belirtti. Geçmişte zekaların yalnızca belirli bir kimliğe ya da bölgeye yönelik yapıldığını hatırlatan Tanrıkulu, bunun şimdi tüm muhalefet için geçerli olduğunu ifade etti:
- “Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye’de tek bir eşitliğe imza atabilir. O da zalimlik ve zulümde eşitliktir. Bunu başarmış durumda. İstanbul’da bunun çok iyi bir örneğini gördük.”
Gençlere ve kadınlara yönelik sistematik işkence ve kötü muamele uygulamalarına da işaret eden Tanrıkulu, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu durum karşısında uzun yıllardır süren bir suskunluk içinde olduğunu
