Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile kurultay delegelerinin avukatı Onur Yusuf Üregen, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in olağanüstü kurultay kararının iptali talebinde bulunmuşlardır. Bu gelişme, partinin iç dinamikleri açısından önem taşıyan bir hukuki sürecin başlangıcını göstermektedir.
Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi, başvuruyu değerlendirerek davaya ilişkin ara kararını ı açıkladı. Bu karar, hukuki bir çerçevede olası ihtiyati tedbirlerin uygulanabilirliğini ve mevcut durumu netleştirmeyi amaçlamaktadır. Ara kararda, davacının iptali talep edilen genel kurulda seçilen mevcut tüzel kişilik yönetiminin görevden uzaklaştırılması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin daha önce değerlendirildiği ifade edilmiştir. İlgili mahkeme, yargılama sürecinde davalı tüzel kişilik tarafından olağanüstü genel kurul toplantısı gerçekleştirilmesine dair kararın yürürlüğünün durdurulması için ayrıca bir talep olduğunu da hatırlatmıştır.
Mahkemenin ulaştığı sonuç, yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği ve tüzel kişilik faaliyetlerinin genel kurul iptaline dair davadan ayrı bir değerlendirmeye tabi olduğu üzerine kurulmuştur. Bu bağlamda, yalnızca spesifik uyuşmazlıkla ilişkili ihtiyati tedbirlerin uygulanabileceği vurgulanmıştır. Bunun yanı sıra, tüzel kişilik faaliyetlerinin gerçekleşmesi sonrasında dava konusu edilebileceği de söz konusu karar kapsamında yer almaktadır. Ara kararda, ihtiyati tedbirin sadece tarafların iddialarının yaklaşık ispat kurallarına göre değerlendirilebileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda, dava dilekçesi ve ekleri ile talep dilekçesi ve dosya kapsamının detaylı bir şekilde incelenmesi sonucunda, davacının yaptığı iddiaların yeterli delillerle desteklenmediği ifade edilmiştir.
Mahkemenin kararında, “Davalı Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı tarafından alınan karar doğrultusunda 6 Nisan 2025’te ‘olağanüstü kurultay yapılmasına’ ilişkin kararın yürürlüğünün durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.” cümlesi dikkat çekmektedir. Bu ifade, özellikle partinin yapacağı olağanüstü kurultayın yasal bir çerçeve içinde yürütülmesini sağlayan önemli bir hukuki karar niteliği taşımaktadır. Davanın seyrinin ilerleyen dönemlerde nasıl şekilleneceği merak konusu olurken, bu süreç aynı zamanda partinin iç yönetimi ve seçmen tabanı üzerinde de etkili olacaktır.
Bu tür davaların, siyasi partilerin işleyişinde ve iç dinamiklerinde kırılma noktaları oluşturduğu pek çok kez gözlemlenmiştir. Gerek kurultay kararları, gerekse bu tür davalar, partilerin geleceği açısından kritik öneme sahiptir. Özellikle CHP gibi büyük bir siyasi partinin yönetimi, bu tür davalarla doğrudan etkilenen bir durumdur. Hal böyle olunca, dava sürecinin nasıl sonuçlanacağı ve alacakları kararların neler olacağı, hem partinin iç yapısını hem de genel seçmen görüşlerini değiştirebilecek potansiyel taşımaktadır.
Söz konusu davanın önümüzdeki günlerde nasıl bir seyir alacağı ve tarafların karşılıklı beyanlarına yanıt olarak hukukun ne yönde bir karar vereceği merakla bekleniyor. Mahkeme bu süreçte, hukukun üstünlüğünü sağlamaya çalışarak adaletin yerini bulması amacıyla kararlarını vermeye devam edecektir. Davanın sonuçları, yalnızca CHP’yi değil, aynı zamanda Türk siyasi hayatını da etkileyebilir.
Kısacası, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın ve kurultay delegelerinin avukatı Onur Yusuf Üregen’in açtığı bu dava, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yer edinmiştir. Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin aldığı ara kararlar, partinin geleceği için belirleyici olma niteliği taşırken, aynı zamanda Türkiye’deki siyasi çatışmaların ve hukuki sürecin nasıl ilerleyece
