Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Dilruba Y.’nin İzmir’de bir sokak röportajında yaptığı açıklamalar nedeniyle tutuklanmasına tepki gösterdi. Özel, siyasetçilerin halkın en ağır eleştirilerine açık olması gerektiğini vurguladı. Seçmenlere hakaret edilmesinin tasvip edilemeyeceğini belirtirken, kişisel düşüncelerin tutuklanacak seviyeye gelmesinin ölçüsüz ve siyasi bir tutum olduğunu ifade etti. Bu durumun, Diyarbakır’ın gözü önünde birçok ağır suçun işlendiği halde cezasız kalmasıyla kıyaslandığında kabul edilemez olduğunu belirtti. Özel, Dilruba’nın serbest bırakılması gerektiğini savundu.
CHP lideri Özgür Özel’in talimatıyla Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi’nin, Dilruba Y.’nin adli sürecini yakından takip ettiği ve İzmir Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı ve avukatların Dilruba ve ailesiyle sürecin başından beri iletişim halinde olduğu belirtildi.
Özgür Özel’in açıklamalarına yanıt olarak, parti içinde de geniş bir destek ve dayanışma gösterildi. CHP’nin üst düzey yöneticileri, Dilruba Y.’ye yönelik tutumun eleştirilmesi ve serbest bırakılması konusundaki talepleri destekledi. Parti içindeki avukatlar da Dilruba ve ailesine hukuki destek vermeye hazır olduklarını açıkladılar.
Dilruba Y.’nin tutuklanmasına dair tepkiler sadece CHP içinde değil, geniş bir kesimce de yükseldi. Sivil toplum kuruluşları, insan hakları savunucuları ve diğer siyasi partiler de Dilruba’nın özgürlüğüne verilen önemin altını çizdi. Adaletin tarafsız ve ölçülü olması gerektiği vurgulanarak, Dilruba’nın tutukluluğunun haksız olduğu dile getirildi.
Özgür Özel ve CHP yönetiminin bu konudaki kararlı duruşu, kamuoyunda geniş yankı buldu. Siyasi partiler arasında da, hukukun üstünlüğü ve demokratik hakların korunması noktasında birbirine destek verme eğilimi gözlendi. Dilruba Y.’nin serbest bırakılması talebi, sosyal medyada da büyük destek gördü ve halkın geniş kesimlerinden tepki aldı.
Sonuç olarak, Dilruba Y.’nin tutuklanmasına ilişkin tepkiler, siyasetin ve hukukun nasıl işlemesi gerektiği konusundaki hassasiyeti bir kez daha gündeme getirdi. Özgür Özel’in liderliğindeki CHP’nin bu konudaki kararlı duruşu, demokratik değerlerin ve insan haklarının korunmasına verilen önemi gösterdi. Dilruba’nın serbest bırakılması talebi ise, adaletin sağlanması ve hukukun tarafsızlığının korunması yönünde atılmış önemli bir adım olarak değerlendirildi.