Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grubu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) binası önünde bir araya gelerek televizyon kanallarına uygulanan cezalara karşı protesto düzenledi. CHP’nin bu basın açıklamasına, grup başkanvekili Ali Mahir Başarır tarafından yapılan açıklamalar damga vurdu.
Konuşmasına başlamadan önce neden bu protestonun gerçekleştirildiğini vurgulayan Başarır, “Bugün burada RTÜK’ün alışkanlık haline getirdiği uygulamalarından biri için, kara bir gün için buradayız” ifadelerini kullandı. Başarı, RTÜK’ün muhalif kanallara yönelik tutumunu eleştirerek, bu kanalların yalnızca tarafsız haber yaptıklarını, muhalefetin sesini duyurabilmesi adına önemli bir işlev üstlendiklerini ifade etti.
Başarır, “Bu kanalları muhalif kanal olarak gördüğü için cezalandırıyor. Aslında bu yanlış. Gerçek haber yapıyorlar, tarafsız haber yapıyorlar” diyerek, kendisinin bazı kanallara katılamadığını, ancak bu özgürlüğün diğer kanallar için geçerli olmadığını savundu. Örneğin, Halk TV, Sözcü TV gibi kanalların daha fazla baskı altında olduğunu vurguladı.
Başarır, “Muhalefeti susturmak, özgür yayınları tehdit etmek için çok ağır cezalar verildi. RTÜK, bu iktidar sadece kanalları karartmıyor. Üniversiteleri, gençleri karartıyor” sözleriyle protestonun önemine dikkat çekti. Ayrıca, CHP’nin araçlarının engellenmesiyle ilgili olarak, “Buraya gelirken parti aracımızı otobüsümüzü buraya getiremedik. Bir polis kontak anahtarını aldı, başka birisine verdi. CHP’nin seçim arabası kaçırıldı” diyerek durumu eleştirdi.
Protesto esnasında, halkın bu durum karşısında tedirgin olduğuna da değinen Başarır, insanların bu kanallara çıkarken artık rahat bir şekilde konuşamadıklarını belirtti. “Niye ülkeyi bu hale getiriyorsunuz? Biz bugün yurttaşlarımızla birlikte buraya geldik RTÜK’ü uyarıyoruz. Eğer bu uygulamalara devam ederseniz yarın buraya en az 100 bin vatandaşımızla geliriz” sözleriyle durumu bir kez daha açığa kavuşturdu. “Kanalları gazeteleri rahat bırakın. Biz, Sözcü TV’nin, NOW TV’nin, Tele1’in yanındayız. Halk da onların arkasında!” diyerek desteklerini iletti.
Bir diğer protestocu olarak söz alan Murat Emir, “Ağır bir otokratik rejime savruluyoruz” diyerek mevcut iktidarın baskıcı tutumunu ön plana çıkardı. “Vali, milletvekillerini, vatandaşları, il örgütümün yolunu kesti. Buraya gelmek için müzakere yapmamız gerekti” açıklaması, muhalefetin karşı karşıya kaldığı engelleri çarpıcı bir biçimde vurguladı.
Murat Emir, var olan durumun açıkça despotik rejimin işaretleri olduğunu dile getirirken, “İstiyorlar ki bütün medya penguen medyası olsun” şeklinde bir eleştiride bulundu. Bu durumu kabullenemeyeceklerini ve tüm engellemelere rağmen muhalefetin sesi olmaya devam edeceklerini de belirtti.
Protesto mitinginin sonlarına doğru bu yaşananların sadece bir başlangıç olduğunu belirten CHP Grubu, özgür basının önemine ve muhalefetin güçlendirilmesi gerektiğine dair toplums