Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) içsel çatışmalar arttı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, muhalif bazı isimlerin kurultaya gitme isteğine karşı sert bir tavır sergileyerek, “Partinin oyunu düşünmek pahasına kimse benden kurultay dilenmesin. Gücü olan gitsin kurultaya.” açıklamasında bulundu. Bu açıklama, parti içinde büyük bir tartışma yarattı.
Özgür Özel’in açıklamalarının ardından, CHP’li Oğuz Kaan Salıcı da karşılık verdi. Salıcı, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Özel’in “normalleşme” sürecinin parti içerisinde olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirtti. Ayrıca, Salıcı, CHP’nin bir anket partisi olmadığını ve kurultayın bir lütuf değil, hakkın ifadesi olduğunu vurgulayarak, “CHP’de gerekirse kurultaya gidilir. Genel başkan, genel seçimlerden sonra taban daralması tezini ileri sürerek ve partimizin kurultaya ihtiyacı olduğunu dillendirerek genel başkan adayı olmuştur. CHP’nin her genel başkanı son derece saygındır.” ifadelerini kullandı. Salıcı, parti içerisinde yaşanan tartışmaların, her kademedeki üyeler ve seçmenler arasında kaygı yarattığını dile getirdi.
Bu tartışmaların öncesinde, CHP’nin genel yapısına ilişkin birçok eleştiri dile getiriliyordu. Salıcı, partinin siyasi duruşunun ve yönetim şeklinin, partinin tabanında kaygı yarattığını ve Edirne’den Kars’a kadar birçok partiliyle bu kaygıların paylaşıldığını aktardı. Salıcı’nın açıklamaları, Özgür Özel tarafından sert bir şekilde yanıt aldı.
DENİZ YÜCEL’DEN SALICI’YA CEVAP
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Oğuz Kaan Salıcı’nın eleştirileri karşısında sert bir yanıt vererek, “Geçmişte partimizde önemli görevlerde bulunmuş bir milletvekilinin Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı ve partimizin siyasi stratejisi hakkında çıktığı bir TV yayınında haksız eleştiri ve ithamlarda bulunması, parti üyeliği ve sorumluluğuyla bağdaşmadığı gibi, bu durum basın tarafından sorulduğunda CHP Genel Başkanının buna cevap vermemesini beklemek ne akılla ne mantıkla izah edebilir.” dedi.
Yücel, Salıcı’nın açıklamalarından duyduğu kaygıyı dile getirerek, “Daha birkaç ay önce gerçekleştirilen tüzük kurultayında, gerek genel başkan gerekse parti yönetimi hakkında özgürce kürsü kullanıldığını” ve bu durumu örnek gösterdi. CHP’nin kurumsal kimliğinin korunması gerektiğini vurgulayan Yücel, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı partinin kurumsal kimliğini temsil eder. Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanını korumak, partiyi korumaktır.” şeklinde ifadelerde bulundu.
Yücel, sözlerine devam ederek, “Böyle bir siyasi ortamda bu tutumun aksine bir tavır geliştirmek asla kabul edilemez, tarih önünde mahcup, parti vicdanında ise mahkum olursunuz.” diyerek, Salıcı’nın tavırlarını eleştirdi. Parti içinde yaşanan bu tartışmalar, CHP’nin geleceği ve iç disiplinini sorgularken, diğer partilerin de gözlemlediği bir durum haline geldi. Yücel, partinin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerektiğini ve Oğuz Kaan Salıcı’yı bu konuda düşünmeye davet etti.
Oğuz Kaan Salıcı ve Deniz Yücel arasındaki bu sert tartışma, CHP’deki muhalefet ve liderlik mücadelelerinin ne denli derinleştiğini gözler önüne seriyor. Özgür Özel’in liderliği altında CHP, farklı görüşlerin çatıştığı bir ortamda kalırken, kurultay ve parti içi demokratik mekanizmaların nasıl işleyeceği noktasında belirsizlikler sürmekte.