Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) tartışmalar sürüyor. Bu süreç, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın, Genel Başkan Özgür Özel’e yönelik eleştirileriyle başladı. Salıcı, normalleşme söylemi çerçevesinde partinin gidişatı ile ilgili kaygılarını dile getirirken, “Gerekirse kurultaya gidilir.” dedi. Bu açıklamalar, partinin iç dinamikleri üzerindeki tartışmaları alevlendirdi.
CHP’nin sözcüsü Deniz Yücel, Salıcı’nın eleştirilerine yanıt verirken, yerel parti üyeleri arasında da ciddi bir rahatsızlığın olduğunu belirtti. Genel Başkan Özgür Özel, bu eleştirilerin ardından partideki memnuniyetsizliği dile getirenlere karşı şu ifadeleri kullandı: “Partideki gidişattan memnun olmayan kim varsa, partinin zaten tüzüğü açıktır. Bu durumda ne yapılacağı açıktır. O durumda kimse kimseye bir şey söylemez.” Bu sözler, eleştiri yapanlar tarafından tehdit olarak algılandı.
Orhan Sarıbal’ın değerlendirmeleri
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, bu tartışmalara dahil olarak Özgür Özel’in açıklamalarını eleştirdi. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Genel Başkanımızın ‘Benden kimse kurultay dilenmesin’ sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşır.” ifadelerini kullandı. Sarıbal, partinin demokratik köklerine ve halka verdiği vaatlere aykırı bir durum olduğunu belirtti.
Sarıbal, Özgür Özel’in normalleşme stratejisinin, ülkenin demokrasi ve özgürlükler açısından ciddi bir sorun teşkil ettiğini savunarak, Oğuz Kaan Salıcı’nın duyduğu kaygının birçok partili tarafından da hissedildiğini vurguladı. Yücel’in tutumunun partinin çok sesli yapısına zarar verdiğini belirten Sarıbal, kurultayın yalnızca kişisel bir tercih değil, parti delegelerinin iradesi olduğunu hatırlattı.
Sarıbal, CHP’nin sosyal demokrasi ilkelerine bağlı kalarak toplumsal adaleti sağlamayı ve bireysel özgürlükleri korumayı amaçladığını belirterek, partinin geçmişi boyunca demokrasinin temel taşlarına sahip çıkma konusunda bir mücadele yürüttüğünü ifade etti. Ayrıca, partinin iç değerlendirme süreçlerinin öz eleştiriye açık olduğunu vurguladı.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması
CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP’nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla başkan seçilmişti. 30 Ekim sabahı evinde yapılan baskınla gözaltına alınan Özer’e, 694 kişinin örgüt mensubu olduğu gerekçesiyle suçlamalar yöneltildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Özer’in geriye dönük 10 yıllık incelemesi ve görüşmelerinin dinlenildiği öğrenildi. Özer, “Ben 1,5 milyonluk şehrin belediye başkanıyım, çağrılsaydım koşa koşa ifade vermeye gelirdim” diyerek suçlamaların tamamen asılsız olduğunu savundu.
Özer’in tutuklanması sırasında İçişleri Bakanlığı’nın Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atadığı iddiaları da gündeme geldi. Bu iddialar, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın tarafından yalanlandı.
Özer’in ifadesi ve aile bağlantıları
Ahmet Özer, savcılık ifadesinde suçlamaları reddetti ve kurulan siyasi kumpasların kendisine yönelik olduğunu söyledi. Özer,, “Bu tür zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur” ifadesini kull