Son günlerde Türkiye’nin siyasi gündeminde CHP içerisinde yaşanan tartışmalara ışık tutan bir açıklama gerçekleştiren CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘in düzenlediği kurultayla ilgili yaptığı açıklamalar üzerine dikkat çekti. Salıcı, kurultayın sadece Genel Başkanın inisiyatifinde değil, partililerin hakkı olduğunu; bunun bir lütuf olarak algılanmaması gerektiğini belirtirken, CHP Sözcüsü Deniz Yücel bu eleştiriye yanıt vererek Salıcı’nın tutumunu kibir ve ihtirasla dolu bir yaklaşım olarak değerlendirdi.
Özgür Özel’in, “Gücü olan buyursun, kendisi çıksın, benden talep etmesin” sözleriyle kurultay konusunda net bir tavır sergilediği görülmekte. Bu açıklamasının ardından CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın, kurultayın bir hak olduğu yönündeki tartışmaları yeniden gündeme getirmesi, CHP içinde gerginliğin artmasına neden oldu. Yücel’in Salıcı’ya cevabında, “partinin kurumsal kimliğine zarar verenlere karşı CHP’nin kayıtsız kalmayacağı” mesajını vermesi, iç tartışmaların daha da derinleşmesine yol açtı.
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Yücel’in bu tepkisinin parti gelenekleriyle bağdaşmadığını vurgulayarak, partililerin ve kamuoyunun tatmin edici açıklamalara ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Polat, Yücel’in Salıcı’ya karşı davranışının geçmişteki dostluk ilişkileriyle de çeliştiğini dile getirdi. “Umuyorum sorumluluk makamındaki partililerimiz, açıklamalarında partimizin kurumsal kimliğini düşünerek hareket ederler,” şeklinde bir düşünce beyan eden Polat, tartışmalara daha yapıcı bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini belirtti.
Salıcı’nın Özel’in kurultay ile alakalı ifadeleri üzerine yaptığı açıklamanın içeriği dikkatli bir şekilde değerlendirilmeye alındı. CHP’nin kollektif yapısına zarar verilmemesi gerektiğine vurgu yapan Salıcı, “Kurultay bir hak değil, bir lütuf olarak anlaşılamaz,” dedi. Bu söylemler, CHP içinde farklı görüşlerin nasıl şekillendiği ve birbirleriyle olan ilişkileri hakkında önemli dokümanlar sağlar nitelikte.
CHP Sözcüsü Yücel, partinin üyeleri, delegeleri ve yöneticilerinin kesinlikle neyin ne zaman tartışılması gerektiğini bildiklerini; bu durumun parti içindeki dinamiklerin ne yönde ilerleyeceği üzerine ipuçları verdiğini ifade etmekte. Partinin geleceği açısından kritik önem taşıyan bu tartışmalar, CHP’nin yeniden yapılanma sürecindeki kararlılığı ve iç hiyerarşisine yönelik mesajlar verme çabası olarak değerlendiriliyor.
Polat’ın yaptığı açıklamalar, gelenek sosyolojisi açısından oldukça değerli ve partinin iç meselelerine dair ortak bir görüş oluşturma çabasının yansımaları olarak görülmektedir.
|