CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu. Sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Hiç kimse yalan ve çarpıtma ifadelerle cumhuriyeti hedef alamaz” diyerek, Tekin’in kullandığı ifadelerin kabul edilemez olduğunu belirtti. Çiftçi, Tekin’in cumhuriyet ve laiklik düşmanı ifadelerine karşı duracaklarını ifade ederek, “Bu zihniyetteki kişinin çocuklarımıza sunacağı herhangi bir katkı yoktur” ifadesinde bulundu. Gül Çiftçi, Bakan Tekin’in derhal görevden alınması gerektiğini de vurguladı.
Bu açıklamalar, Türk eğitim sisteminin laiklik temelinde nasıl şekillendiği ve devletin bu konudaki sorumlulukları üzerine yoğunlaşan bir tartışmayı alevlendirdi. Çiftçi’nin, Tekin’in açıklamalarını doğrudan hedef alması, yenilenen tartışmaları sosyal medyada güncel hale getirdi. CHP, Eğitim Bakanı’nın ifadelerini daha geniş bir bağlamda değerlendirmeyi gerekli görüyor ve bu yaklaşımın toplumsal değerlere zarar verici olabileceğini öne sürüyor.
BAKAN TEKİN NE DEMİŞTİ?
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti Batman Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt verdi. Tekin, laik eğitim konusundaki eleştirilere, “Bana diyorlar ki laik eğitim açısından senin söylediğin şey ters. Ben de diyorum ki size ters olabilir ama Batman’da, Erzurum’da vatandaşların değerlerine ters değil” şeklinde cevap verdi.
Tekin, laikliğin anlaşıldığı şeklin farklılıklar içerdiğini savundu. Kendisi, “Sizin laiklikten anladığınız şey de vatandaşın anladığı şey arasında terslik var” diyerek, geçmişte yaşanan bazı olaylara atıfta bulundu. Örneğin, 1940’lı yıllarda camilerin kapılarına kilit vurulmasını ve Kuran-ı Kerim’in öğrenilmesinin yasaklanmasını, eski dönemin baskıcı laiklik anlayışlarına bir örnek olarak sundu. Tekin, bu tür uygulamaların mevcut laiklik anlayışları ile bağdaştırılamayacağını ifade etti.
Bakan Tekin, laikliğin tüm dinlere inanç ve ibadet özgürlüğünün devlet garantisi altında olması gerektiğine vurgu yaparak, “Ben evrensel laiklikten yanayım, sen Türkiye’ye özgü kendi icat ettiğin laiklik kavramını bana dayatıyorsun. Bu olmaz” ifadesini kullandı. Bu açıklamalar, Türkiye’deki laiklik anlayışının tartışıldığı bir dönemde önemli bir tartışmayı başlatmış durumda. Tekin, üniversitelere başörtüsü ile gitmek isteyen öğrencilerin ikna odalarına alınmasını da eski laik anlayışların bir yansıması olarak değerlendirdi ve bu tür uygulamaların kendisine sunulan laiklik anlayışı ile çeliştiğini belirtti.
Sonuç olarak, bu tartışmalar Türkiye’nin eğitim politikaları ve laiklik anlayışı üzerine derinleşen bir konuşmanın parçası haline gelmiş durumda. Gül Çiftçi ve CHP’nin suç duyurusu girişimi, halihazırda devam eden eğitim sisteminin laik temeli üzerindeki tartışmaları daha da alevlendirmiştir. Bu durum, aynı zamanda toplumda farklı görüşlerin çatışma alanına girmesine neden olabilir.