30 baro tarafından yapılan ortak bir açıklamada, Mersin Akdeniz Belediyesi’ne kayyım atanmasına yönelik sert bir tepki gösterildi. Açıklamada, seçilmiş belediye başkanları ve meclis üyelerinin görevlerine iade edilmesi talep edildi. Barolar, bu durumun Türkiye’nin demokratik yapısına zarar verdiğine dikkat çekti.
Ortak açıklamaya katılan barolar arasında Van, Mersin, Diyarbakır, Bursa ve Burdur gibi illerin baroları yer aldı. Mersin Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan ile Belediye Meclis üyeleri Özgür Çağlar, Neslihan Oruç ve Hikmet Bakırhan‘ın tutuklanması ve bunun sonucunda belediyeye kayyım atanması sürecine tepki gösterildi.
Yapılan yazılı açıklamada, kayyım uygulamalarının daha önce Esenyurt, Mardin, Hakkari, Batman, Halfeti, Tunceli ve Ovacık gibi birçok belediyede de uygulandığı hatırlatıldı. Özellikle 31 Mart yerel seçimlerinden sonra bu uygulamalar hız kazandı ve Mersin Akdeniz Belediyesi’nde de benzer bir süreç yaşandı. Hoşyar Sarıyıldız’ın tutuklanmasının ardından İçişleri Bakanlığı tarafından Belediye Kanunu’nun 47. maddesi uyarınca görevden uzaklaştırıldığı ve Mersin Valiliği tarafından kayyım atandığı ifade edildi.
Açıklamada, yapılan tüm soruşturma işlemlerinin Anayasa ile Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere açıkça aykırı olduğu vurgulandı. Arama, gözaltı ve tutuklama işlemlerinin Anayasa’nın 2, 19, 20, 127 ve 138. maddelerini ihlal ettiği belirtildi. Seçilmiş bir kamu yöneticisinin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan görevden alınmasının, hukuk devleti ilkesinin ve demokrasinin ihlali olduğu ifade edildi. Anayasa’nın halkın iradesini yok saydığı, demokratik değerlerin aşındığı da dile getirildi.
Barolar, açıklamalarında ayrıca; “Milletin iradesi ile göreve gelen başkan ve belediye meclis üyeleri, halkın temsilcileridir. Halk iradesine saygı duymak, demokratik yönetimin temel koşuludur. 102. yılını kutlayacağımız Cumhuriyetimiz, halk egemenliğine dayalı demokratik bir yönetim şeklidir,” diyerek demokrasi vurgusu yaptılar.
Bunun yanı sıra barolar, kayyım uygulamasına karşı durmaya ve demokrasiyi savunmaya kararlı olduklarını ifade ettiler. Hükümetin bu sürecin hukuka uygun bir şekilde yürütülmesini sağlaması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, hukuksuz bir şekilde tutuklanan belediye başkanları ve meclis üyelerinin bir an önce görevlerine iade edilmesi talep edildi. Türkiye’de baroların, adalet ve demokrasi adına seslerini yükseltmeye devam edeceği belirtildi.
Sonuç olarak, 30 baronun ortak açıklaması, Mersin Akdeniz Belediyesi’nde yaşanan kayyım uygulamalarına ve seçilmiş kamu yöneticilerinin tutuklanmasına karşı güçlü bir itiraz olarak öne çıkmaktadır. Bu tür uygulamaların, demokratik değerlerle bağdaşmadığı ve halk iradesine saygı göstermediği ifade edilerek, hukukun üstünlüğü ve demokratik prensiplerin ihlal edilmemesi için kamuoyunun desteği çağrısında bulunuldu.
Açıklamanın amacı, etkili bir şekilde demokratik yapının korunması, halkın iradesinin yeniden tesis edilmesi ve kamu yöneticilerinin bağımsız bir şekilde görev yapmalarının sağlanması olarak öne çıkıyor.