CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Sözcü TV’de Senem Toluay Ilgaz’ın moderatörlüğünü üstlendiği “Öncesi Sonrası Gece” programında önemli konulara değindi. Programda, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yaptığı ve kamuoyunda tartışmalara yol açan “iktidara kırmızı kart gösterme” çağrısına yönelik gelen eleştiriler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Başarır, bu çağrının seçmenlerin beklentilerini karşıladığını ifade etti ve olası bir ‘erken seçim’ senaryosunun detaylarını paylaştı.
Başarır, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yer tutan mevcut ‘çözüm süreci’ temelinde yapılan yorumları ele alarak, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ön planda aktif olduğu bir politika yürütmesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha geri planda kalmasının altını çizdi. Bu durumu, Türkiye’deki siyasi atmosferdeki belirsizlikler ve endişeler bağlamında değerlendirdi. Başarır, aynı zamanda kayyum atamaları ve tutuklamaların devam ettiğini belirterek, bu durumun da devletin içinde bulunduğu sorunları katladığını vurguladı.
Başarır’ın sözlerinden anlaşıldığı üzere, Türkiye’nin siyasi ortamındaki baskılar ve otoriter uygulamalar, toplumda ayrıştırma politikalarının devam etmesine neden oluyor. Bu bağlamda, Başarır şunları söyledi: “Kayyumlara, tutuklamalara, hakaretlere ve toplumu ayrıştırmaya devam ediliyor. Devlet Bahçeli ile birlikte bazı siyasi hesapların yapılma ihtimali güçleniyor ve “Aday olabilir miyim?” düşünceleri üzerine tartışmalar sürüyor.”
Başarır, TBMM’de 360 milletvekili ile seçim kararı alınabileceği durumları değerlendirirken, bu tür bir planlamanın olabileceğini ifade etti. Bunun yanında, mevcut iktidarın kendi adaylıklarını garanti altına almak için zorluklar yaşadığına dikkat çekti. Ancak bu tür bir senaryoda muhalefetin dikkatli olması gerektiğini belirtti. Başarır, “Bu oyuna kimsenin gelmemesi lazım. Çünkü bunların sayısı 317.” diyerek muhalefet partilerine birlik çağrısı yapmış oldu.
Başarır, seçim tarihi konusunda da önemli açıklamalar yaptı: “Ya bugün seçim yapmalısınız ya da seçim süresi dolmadan yapmalısınız.” diyerek zamanın daraldığına işaret etti. Hemen seçim isteğinin kendisi tarafından da ön planda olduğunu belirterek, “Ağustosun son haftasında bu ülkede bir seçim kararı alınabilir mi? Evet, alınabilir.” dedi. Özellikle Saray çevresinde konuşulan ve pek duyulmayan konular arasında yer alan “Ağustosun son haftasında belki bir seçim düşünülebilir” söylemi, siyasi kulislerde ciddi yankılar buldu.
Ancak, Başarır, Erdoğan’ın böyle bir seçim yapmaması durumunda, kendi adaylığını garantiye alması için mevcut durumu zorlayacağını da belirtti. Bu noktada, anayasa değişikliği ve zamanında seçim olasılıklarının da değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. “Ama 400 sayıyı bulmaları imkansız. 360’da referanduma gitmez, bu referandumdan geçecek bir anayasa da pek mümkün görünmüyor.” diyerek mevcut iktidarın anayasal güvenlikleri zorlamak için çeşitli yollar deneyeceğine dikkat çekti.
Ayrıca, seçim takvimine dair son bir yorumda, yaz aylarında bir seçim olabileceğinin üzerinde durdu: “Yaklaşık iki buçuk yıl geçmiş olacak. O zaman CHP de buna evet der. Ama 2026 sonrasına kalırsa, kesinlikle hayır!” diyerek CHP’nin seçim tarihine yönelik tutumunun net olduğunu belirtti. Başarır’ın bu açıklamaları, Türkiye’nin siyasi serüveninde belirsizliklerin arttığı bir dönemde geldi ve muhalefet içinde nasıl bir strateji izlenmesi gerektiğine dair önemli ipuçları sund