Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü, Kırıkkale’nin Delice ile Çorum arasındaki 120 kilometrelik hızlı tren hattı için gerçekleştirdiği ihale sürecini nihayet tamamladı. Başlangıçta 27 Aralık 2024 tarihinde yapılması beklenen ihale, bazı tartışmalar sonucu 31 Aralık 2024’e ertelendi. İhaleye iki ayrı iş ortaklığı teklif sundu; bunlar Yapı Merkezi İnşaat ve YSE Yapı iş ortaklığı ile REC Uluslararası İnşaat ve Cengiz İnşaat iş ortaklıklarıydı. Ancak, bu ihale sonrası Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından gelen sert eleştiriler gündemi meşgul etti.
‘DANIŞIKLI DÖVÜŞLE İHALE YAPILDI’
İhalenin ardından CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada bazı ciddi iddialarda bulundu. Yavuzyılmaz, “Adrese teslim dediğimiz Delice-Çorum Hızlı Tren Hattı İhalesi adrese teslim bitti. 27 Aralık’taki ihale yapılmadan önce, Çelikler ve Gülermak’ın bu ihaleyi kazanacağı neredeyse kesin olarak ortaya çıkınca, ihale 31 Aralık 2024’e ertelendi. AK Parti bu duruma yeni bir dizayn yaparak işin üst yapı şirketini değiştirdi, ancak altyapı kısmını yine aynı şirkete verdi,” ifadelerini kullandı.
Yavuzyılmaz, ihale sonucunu eleştirirken, kazanan şirketlerin daha öncesinde duyurulmasının dikkat çekici olduğuna vurgu yaptı. İhaleyi kazanan firmalardan biri olan Çelikler (YSE Yapı), kapsamlı bir şekilde incelendiği zaman, söz konusu rekabet koşullarının oluşmadığı izlenimini verdi. Toplam ihale bedelinin 75.249.608.232 TL olduğu bilgisini de paylaşan Yavuzyılmaz, bu ihalenin “danışıklı dövüşle” yapıldığını ve sadece iki teklif verilmesiyle adrese teslim pazarlık usulüyle gerçekleştirilmiş olduğunu dile getirdi. Tüm bu nedenle, ihale şartlarının yasallığına karşı bir suç duyurusunda bulunacaklarını da belirtti.
CHP’nin yaptığı bu eleştiriler, ihalenin şeffaflığını sorgulayan bir dizi tartışmayı ateşledi. İhale sürecinin nasıl bu kadar hızlı bir şekilde gerçekleştiği ve rekabet koşullarının neden sağlanamadığı soruları gündeme geldi. Özellikle kamuoyunda yapılan açıklamaların, ihale sürecinin adil ve eşit koşullar altında yürütülüp yürütülmediği konusunda endişeleri artırdığı belirtildi.
Bunların yanı sıra, Yavuzyılmaz’ın iddiaları, Türkiye’deki büyük ölçekli altyapı projelerinde genellikle karşılaşılan sorunların bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Kamu kaynaklarının ne derece etkin kullanıldığını sorgulayan bu gelişmeler, ilerleyen günlerde daha da fazla tartışma yaratabilir. Önümüzdeki dönemde, hem CHP’nin düzenleyeceği itirazlar hem de kamuoyunun tepkileri, Delice-Çorum Hızlı Tren Hattı ihalesine ilişkin gelişmelerin takibinde etkili olacağa benziyor.