“`html
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yücel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğluna yönelik “yolsuzluk” iddiaları ile tutuklanmasının ardından yapılan eylemlere değinirken, İBB’ye başkanvekili seçilen kişi atanana kadar Partinin Genel Başkanı Özgür Özelin belediyede bulunacağını belirtti. Yücel, bu süreçte itidali çağrılarına da tepki göstererek, “Itidale karşı itidal çağrısı yapılmaz,” dedi.
Yücel’in açıklamalarında dikkat çeken bazı ifadeler şöyle: Ülkede haksızlıkların ve hukuksuzlukların yayılması, demokrasiye yapılan darbe ve millet iradesinin gasp edilmesi gibi durumlar olduğuna dikkat çeken Yücel, “Seçilmişlerin şafak operasyonlarıyla evlerinden alındığı ve hapse atıldığı günlerden geçiyoruz” değerlendirmesini yaptı. Yücel, 19 Mart’ta Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı gerçekleştirilen hukuki bir darbenin gerçekleştiğini belirtti. Bu tarihin, hukuk güvenliği açısından bir dönüm noktası olarak anılacağını ifade etti.
Yücel, “Yüzbinler, 5 gündür Saraçhane’de toplanıyor ve İstanbul’un iradesinin gasp edilmesine karşı seslerini yükseltiyorlar,” dedi. Yücel, Ekrem İmamoğlu’nun karşısında yer alan güçlerin, 86 milyonun iradesine karşı duramayacaklarını vurguladı. Bu hukuksuzluğa karşı çıkmakta kararlı olduklarını belirten Yücel, “Biz 16 milyon İstanbullunun iradesine sahip çıkıyoruz,” ifadesini kullandı.
Kimse itidal çağrısı yapmasın…
Yücel, kamuoyunda yapılan itidal çağrılarına karşı çıkarak, “Bir itidal çağrısı yapılacaksa bu hukuksuzlukları yapanlara yapılmalıdır,” açıklamasında bulundu. Özellikle, demokrasiye sahip çıkan ve yapılan haksızlıkları kabullenmeyen on binlerce insanın, bu tür çağrılara maruz kalmaması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, güvenlik güçlerine karşı orantısız güç kullandıkları ve gençlerimize yönelik sert müdahale uygulamalarını eleştirdi.
Ekrem İmamoğlu ve ekibine yöneltilen suçlamalara ilişkin olarak Yücel, “Hiçbir delil yok. Suçlamaların dayanağı olan MASAK raporu, kötü bir senaryonun parçasıdır,” dedi. Bu olayların, iktidarın Ekrem İmamoğlu’na duyduğu korkunun bir yansıması olduğunu belirtti.
19 Mart’tan bu yana yaşananlar anayasal düzeni askıya alma girişimi
Yücel, 19 Mart’tan itibaren yaşananların, anayasal düzeni askıya alma çabası olduğunu belirterek, “Bugün bir savcı çıkıp AKP’ye ‘Anayasal düzene darbe yapmaktan’ soruşturma açsa, bu soruşturma Ekrem İmamoğlu’na açılan soruşturmadan daha ciddi bir hukuki süreç olur,” dedi. Yücel, yapılan tüm bu hukuksuzluklara ve baskılara karşı toplumsal dayanışmanın sürmesi gerektiğini ifade etti.
Devletin valisine yalan yanlış açıklama yaptırılıyor
Yücel ayrıca, devletin valisinin yalan yanlış açıklamalar yaptırıldığını ve emniyet güçlerinin halk ile karşı karşıya gelmesi için planlar yapıldığını belirtti. “Saraçhane’de toplanan demokratik hakkını kullanan gençleri, biber gazlarıyla ve tazyikli su ile dispers etmeleri kabul edilemez,” ifadesini kullanan Yücel, emniyet güçlerinin halkı kriminalize etmeye çalıştığını söyledi.
Neymiş, camilere zarar verilmiş…
Yücel, son zamanlarda iktidar çevrelerinden gelen “camilere zarar ver