CHP Sözcüsü Deniz Yücel, 11 Aralık 2024’te yaptığı bir açıklamada, AKP iktidarını Suriye’deki durumu kendi siyasi çıkarları için kullanmakla eleştirdi. Yücel, Türkiye’de 13 yıldır bulunan ve resmi rakamlara göre 3 milyona yakın geçici koruma altındaki Suriyelilerin, Esad hükümetinin çökmesiyle birlikte misafirliklerinin sona erdiğini belirtti. Yücel, hükümetin hukuki gerekçesi ortadan kalktığı için geçici korumanın kaldırılmasını ve sığınmacıların ülkelerine dönmeleri için bir takvim ilan etmesini beklediklerini ifade etti.
Yücel, CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında yaptığı açıklamada, AKP’nin bütçe çalışmalarına da değindi. 2025 yılı Merkez Bütçe Kanun Teklifi’nin Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandığını aktaran Yücel, AKP’nin bütçeyi siyasi geleceği için suiistimal ettiğini savundu. Yücel, “CHP iktidarında sarayın değil, halkın bütçesini biz yapacağız” diyerek, halkın ihtiyaçları doğrultusunda bir bütçe mücadelesi vereceklerini dile getirdi.
Yücel, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine olan güvenin azaldığını da belirtti. 22 yıllık AKP iktidarının kamu kurumlarına zarar verdiğini savunan Yücel, TÜİK’in verilerinin tarafsızlığından ve bağımsızlığından şüphe duyulduğunu vurgulayarak, TÜİK’in açıkladığı %47,09’luk yıllık enflasyon oranına kimsenin inanmadığını, ENAG’ın yıllık enflasyonu %86,76 olarak açıkladığını hatırlattı.
Aynı zamanda, Yücel, pazardaki gıda fiyatlarına da dikkat çekti. Özellikle meyve ve sebze fiyatlarında kaydedilen yüksek artışlar, vatandaşın geçim mücadelesini zorlaştırmaktadır. Kasım ayında, meyve fiyatları %142,4, sebze fiyatları ise %253,4 oranında arttı. Yücel, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e pazarda ‘yarım brokoli’ ve ‘çeyrek karnabahar’ etiketlerini görmesini önererek, bu durumun halkın içinde bulunduğu durumu daha iyi anlamasına yardımcı olabileceğini dile getirdi.
Asgari ücret konusuna da değinen Yücel, Türkiye’nin Avrupa’daki en düşük asgari ücretli ülkelerden biri olduğunu belirtti. Asgari ücretin açlık ve yoksulluk sınırları göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Yücel, teklif ettikleri asgari ücretin 30 bin TL olduğunu ve bunun altının kabul edilemeyeceğini açıkladı.
Yücel ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı’nın laik eğitim sistemine yönelik yaptığı müdahaleleri de eleştirdi. ÇEDES projesi kapsamında okulda din görevlisi atamaları gerçekleştirildiğini ifade eden Yücel, bu durumun çocukların zihinsel gelişimini olumsuz etkileyebileceğini belirtti.
Yücel, Suriye’deki duruma da değinerek, orada ulusal güvenliği tehdit eden bir ‘de facto’ devlet yapılanmasının bulunduğunu ifade etti. PYD’nin kontrolündeki bölgelerin Suriye’nin en zengin toprakları olduğunu, burada terör örgütleriyle bağlantılı hareketlerin olduğunu belirtti. Yücel, Türkiye’nin güney sınırında birden fazla silahlı organizasyonun bulunmasının ulusal güvenlik açısından endişe verici olduğunu vurguladı.
Son olarak, Yücel, Suriye halkına çağrıda bulundu. Ülkeye dönüp, demokrasi inşa etmeleri çağrısında bulunan Yücel, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü örnek alarak ulus egemenliğine dayalı bir devlet kurmaları gerektiğini belirtti. Aksi takdirde Suriye’nin bir savaş sahası olmaya devam edeceğini belirterek, ulus egemenliği yerine şahıs, aşiret ve cemaat egemenliğine dayalı devletlerin çöküşlerinin bir an önce son bulması gerektiğini ifade etti.