CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, kamuoyunda “yenidoğan çetesi” olarak bilinen davaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Şahbaz, davada müdahillik talebinde bulunduklarını ve davayı sonuna kadar takip edeceklerini ifade etti. Yapılan ilk duruşma öncesinde, 22’si tutuklu olmak üzere toplam 47 sanığın yargılandığı bu dava Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Şahbaz, ANKA Haber Ajansı’na verdiği demeçte, bu olayın yalnızca çete üyelerinin yargılanmasıyla sınırlı olmadığını, sağlık sistemindeki özelleştirme ve ticarileştirme politikalarının da göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekti.
Şahbaz, sağlıkta dönüşüm çalışmalarının, özel hastanelere alan açarak sağlık hizmetlerinin ticarileşmesine neden olduğunu belirterek, 2011 yılından beri böyle suçların işlendiğini ve bu olayın aslında uzun bir sürecin patlak vermiş hali olduğunu vurguladı. “Bebeklerimiz katledildi. SGK dolandırıldı ve kamu kaynakları çetelerin menfaatine aktarıldı” diyen Şahbaz, bunun sadece buzdağının görünen kısmı olduğunu ifade etti.
“Sağlık Bakanı’nın istifa etmesini istiyoruz”
CHP Genel Başkan Yardımcısı, 47 sanıktan 22’sinin tutuklu olduğunu belirterek bu çete üyelerinin yanı sıra, bu olaylara göz yuman ve denetim yapmayan yetkililerin de yargılanmasını talep ettiklerini kaydetti. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu‘nun da yapılan bu ihmal ve usulsüzlüklerden dolayı istifa etmesi gerektiğini ifade etti. Şahbaz, “Bu kişilerin görevden el çektirilmesi gerekir. Yarın, saat 09.30’da adliye önünde basın açıklaması yapacağız ve davayı yakından takip edeceğiz. Bebeklerimizin adaleti için buradayız” dedi.
İstanbul’da, özel hastanelerde gereksiz yere yoğun bakıma alınan 12 bebeğin ihmal sonucu öldüğü iddialarıyla ilgili olarak Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, doğrudan bir soruşturma başlatmıştı. Olayın anlaşılmasıyla birlikte kamuoyunda büyük bir infial oluşmuştu ve 22 tutuklamanın olduğu toplam 47 kişi hakkında iddianame hazırlanmıştı.
İddianamede neler yer alıyor?
İddianamede, şüpheliler hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” gibi suçlamalar yer almaktadır. Bu suçlar için toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istenmektedir. Ölen 10 bebek maktul, 5 kişi müşteki ve 19 hastane ile sağlık şirketi de malen sorumlu olarak iddianamede belirtilmiştir.
Suç örgütünün lideri olarak nitelendirilen Doktor Fırat Sarı ile birlikte, iddia edilen suç faaliyetlerini yürüten diğer doktorların da isimleri açıklanmıştır. İddianameye göre, bu örgütün amacı, kendilerine devredilen yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu sağlamak, SGK’dan üst ödemeler almak üzerine kuruludur.
Dehşete düşüren telefon kayıtları ve ailelerin ifadeleri
İddianamede, dehşete düşüren telefon görüşmeleri de yer almaktadır. Şüpheli doktorlar arasında gerçekleşen telefon konuşmalarında, hastanede yaşanan usulsüzlükler ve hasta sevkleri hakkında kaygılar dile getirilmiştir. Ayrıca, yenidoğan yoğun bakımında hastaların durumlarının usulsüz bir şekilde kayıtlara geçirilmesi de belgelerle kanıtlanmıştır.
Öte yandan, ailelerin yaşadığı kayıplara dair ifadeleri de iddianamenin önemli bir parçasını oluşturmaktadır